fbpx

Endodontide Çalışma Boyu Belirleme Yöntemleri

Kimyasal ve mekanik olarak konforlu bir preperasyon ve sızdırmaz kök kanal dolgusunun  yapılabilmesi için kök kanal çalışma boyunun doğru belirlenmesi gerekir.Kök kanal çalışma  boyu nedir ?, kök kanal çalışma boyu koronalden seçilen referans noktasından kanalın  şekillenip doldurulacağı noktaya olan mesafesidir.Kök kanal preperasyonu için kilit nokta  minör apikal foramendir. Yani bitim noktası minör apikal foramen olarak kabul edilir.Minör  apikal foramen ; kök pulpasının periodontal alanla birleştiği sınır olarak kabul edilir. Anatomik apeksten 0-2mm içerde yer alabileceği gösterilmiştir.Apikal foramen dişin  anatomik apeksi ile aynı doğrultuda yer almaz.Yani asimetrik bir durum mevcut olabilir. Bu  noktayı belirlemek tedavi başarısı için oldukça önemlidir. Endodontik tedavide uygulanan  eğeleme, dezenfeksiyon ve tıkama işlemlerinin apikal foramende noktalanması başarının  tedavisine oldukça olumlu etkileri görülmektedir .Kök kanal boyundan uzun alıştığınız  durumda geniş yara yüzeyi meydana getirme olasılığımız artmaktadır .Aslında oluşacak tek  sorun geniş yara yüzeyi oluşturmak değil; kanal içi debris, enfekte doku artıkları, irriganlar ve  kanal dolgu maddelerinin periapikal dokulara taşmasıyla beraber tedavinin başarı oranı  oldukça düşecektir .Kök kanal tıkaması, kanal boyundan kısa olması durumunda kanallarda  yeteri kadar tıkama ve temizleme yapılmamaktadır. Kanalın apikalinde kalan boşluklar  bakterilerin yaşaması ve çoğalması için uygun bir barınak oluştururken, kanal içine  sızabilecek doku sıvıları bu mikroorganizmaların besin ihtiyacını karşılayabilmektedir. Kanalda tıkama yapılırken (özellikle enfekte vakalarda) kanalın apikal 3mm’nin iyi temizlenip  doldurulması büyük önem taşımaktadır. 

Endodontide Çalışma Boyu Belirleme Yöntemleri Kimyasal ve mekanik olarak konforlu bir preperasyon ve sızdırmaz kök kanal dolgusunun yapılabilmesi için kök kanal çalışma boyunun doğru belirlenmesi gerekir.Kök kanal çalışma boyu nedir ?, kök kanal çalışma boyu koronalden seçilen referans noktasından kanalın şekillenip doldurulacağı noktaya olan mesafesidir.Kök kanal preperasyonu için kilit nokta minör apikal foramendir. Yani bitim noktası minör apikal foramen olarak kabul edilir.Minör apikal foramen ; kök pulpasının periodontal alanla birleştiği sınır olarak kabul edilir. Anatomik apeksten 0-2mm içerde yer alabileceği gösterilmiştir.Apikal foramen dişin anatomik apeksi ile aynı doğrultuda yer almaz.Yani asimetrik bir durum mevcut olabilir. Bu noktayı belirlemek tedavi başarısı için oldukça önemlidir. Endodontik tedavide uygulanan eğeleme, dezenfeksiyon ve tıkama işlemlerinin apikal foramende noktalanması başarının tedavisine oldukça olumlu etkileri görülmektedir .Kök kanal boyundan uzun alıştığınız durumda geniş yara yüzeyi meydana getirme olasılığımız artmaktadır .Aslında oluşacak tek sorun geniş yara yüzeyi oluşturmak değil; kanal içi debris, enfekte doku artıkları, irriganlar ve kanal dolgu maddelerinin periapikal dokulara taşmasıyla beraber tedavinin başarı oranı oldukça düşecektir .Kök kanal tıkaması, kanal boyundan kısa olması durumunda kanallarda yeteri kadar tıkama ve temizleme yapılmamaktadır. Kanalın apikalinde kalan boşluklar bakterilerin yaşaması ve çoğalması için uygun bir barınak oluştururken, kanal içine sızabilecek doku sıvıları bu mikroorganizmaların besin ihtiyacını karşılayabilmektedir. Kanalda tıkama yapılırken (özellikle enfekte vakalarda) kanalın apikal 3mm’nin iyi temizlenip doldurulması büyük önem taşımaktadır.

Çalışma boyunun doğru belirlenmesi için; 

1- Parmak ucu hassasiyetinin artması için koronal preflaring yapılmalı. 

2- Çalışma boyu apeks bulucu ile belirlendikten sonra radyografla kontrol edilmelidir. 3- Preoperatif teşhis filmi alınmalı

4- Tek bir çalışma boyu belirleme yöntemi kullanmak yerine vakaya göre birkaç yöntemle  doğrulama yapılmalı 

Kök kanal boyunun belirlenmesinde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.

1-Kağıt Koni İncelemeleri

Bu yöntem aslında çalışma boyu kontrol yöntemidir. Çalışma boyu belirleme yöntemi  değildir. Özellikle apeks bulucu ve radyografinin yetersiz kaldığı aşırı geniş foramen veya kök  rezorpsiyonlarının varlığında faydalı olabilir.Ama bu yöntemde seluloz lifler periapikal  bölgeye itilebilir.Ve bu seluloz lifler periapikal lezyonlara sebep olabilir.Yani bu da tedavide  başarısızlık anlamına gelir. Kağıt koni incelemelerinde 3 farklı yöntem mevcuttur.  

1-Rosenberg Yöntemi : Kağıt koni, tahmini kanal boyundan 2 mm kısa yerleştirilir. Koninin  ucunda ıslanma oluşuncaya kadar kanal içerisinde 0.25 mm’lik ilerlemeler yapılır. Koninin  kuru kaldığı maksimum uzunluk çalışma boyu olarak kabul edilir 

2-Hibrit Yöntem : Kağıt koni ile apikal foramenden çıkılır ve uçta ıslaklık oluşunca bir büyük  çaptaki koni biraz daha kısa olarak yerleştirlir. Koninin kuru kaldığı maksimum uzunluk,  çalışma boyu olarak kabul edilir 

3-Geleneksel Yöntem : Kağıt koni, apikal daralımdan çıkacak şekilde yavaşça ilerletilir.  Koninin ucunda ıslaklık oluşup oluşmamasına göre çalışma boyu belirlenir. 

2-Parmak Hassasiyeti

Hekim, kanal eğesinin sıkıştığı ya da dirençle karşılaştığı noktayı parmak hassasiyetiyle  hissetmeye çalışır. Çalışma boyunu belirlemek adına pratik bir yöntemdir ve kullanımı  yaygındır. Ama tabii bu yöntemi kolaylıkla uygulamak için deneyimli olmak gerekir. Anatomik  varyasyonlar, skleroze kanallar, rezorbe kökler bu yöntemin uygulanmasını oldukça  zorlaştırmaktadır. Bu sebeplerden ötürü de tek başına kullanılacak bir yöntem değildir.

3-Radyografik Yöntem

Çalışma boyunun belirlenmesinde en çok kullanılan yöntemdir. Kök kanal sisteminin direk  gözlenebilmesi, kanal ve kurvatürlerin belirlenmesi, hastalık bulunup bulunmadığının tespit  edilebilmesi ve tedavi öncesinde tahmini bir çalışma boyu vermesi gibi avantajları  mevcuttur. 

3.1 Klasik Radyografik Yöntem:

Geleneksel periapikal filmler kullanılır. Kök kanalına yerleştirilen aletin gerçek boyu ile  radyograftaki boyu arasında bir orantı kurularak kanalın gerçek boyu tespit edilir. Bir diğer  yaklaşım da radyografta gözlenen apeksten 1 mm kısa çalışılmasıdır. Bu yaklaşım apikal  daralımın apeksten 1 mm koronalde bulunduğunu bildiren çalışmalara dayanmaktadır. 

3.2 Dijital Radyografik Yöntem :

Radyovizyografi (RVG) veya fosfor plak görüntüleme sistemi kullanılır. Fosfor plaklar  kablosuz, röntgen ışını aldığında sabit bir görüntüyü kendi üzerine kaydedebilen ince  sensörlerdir. Kaydedilen görüntü bir okuyucu cihaz yardımıyla bilgisayar ekranına taşınır.  Kullanılmış fosfor plaklar üzerindeki görüntüler yoğun beyaz ışığa maruz bırakılarak silinip,  yeniden kullanılabilir duruma getirilebilirler. Radyovizyografide ağız içine yerleştirilen  sensörlerle röntgen dijital olarak çekilir ve görüntü saniyeler içerisinde bilgisayar ekranına  yansıtılır. Görüntünün kaydedilip saklanabilmesi, görüntü kontrastı ve büyüklüğünün  ayarlanabilmesi, ölçüm yapabilen cetvel fonksiyonunun bulunması, netliğin bir dereceye  kadar artırılabilmesi gibi özelliklerinin yanısıra, azaltılmış radyasyon dozu ve zaman tasarrufu  sağlaması sebebiyle geleneksel radyografiye kıyasla avantajlı görülmektedir.

 

4-Elektronik Apeks Bulucular

Daha doğru sonuçlar veren apeks bulucuların kullanıma girmesiyle tedavide ihtiyaç duyulan  röntgen sayısını azalmış, hastaların daha az radyasyona maruz kalması sağlanmıştır.  Suzuki’nin periodonsiyum ve oral mukoza arasında sabit bir rezistans olduğu prensibinden  yola çıkarak 1962 yılında ilk apeks bulucuyu Sunada yapmıştır. 

4.1 Birinci Nesil Apeks Bulucular

Rezistans tip apeks buluculardırlar. bir diğer adıyla ‘direnç’ bir maddede elektron ve atomlar  arasında oluşan çarpışmalar sebebiyle elektronların enerjilerinin bir bölümünü kaybederek  hareketlerinin kısıtlanmasıdır. Kullanımları kolaydır ancak her kullanımdan önce kalibre  edilmeleri gerekir. Elektrolitler, eksuda, hemoraji, vital pulpa dokusu ve fazla nem bulunan  kanallarda yanlış ölçüm verebildikleri için güvenilir değildirler.Kullanım esnasında hastada  ağrıya sebep olabilirler. 

4.2 İkinci Nesil Apeks Bulucular

Empedans tip apeks bulucular olarak da adlandırılırlar. Empedans , doğru akım devresindeki  direncin, alternatif akım devresindeki karşılığıdır. Kanal aleti koronalden apikale doğru  ilerletilirken yükselişte olan empedans, apikal daralıma gelindiğinde ani bir düşüş gösterir.  Bu ani düşüşün gerçekleştiği nokta çalışma boyu olarak kabul edilir. Kuru kanallarda ve  elektrolitlerin varlığında yanlış okumalar oluşabilir.  

4.3 Üçüncü Nesil Apeks Bulucular

Frekans tip apeks bulucular olarak da adlandırılırlar. Bu apeks bulucuların empedans farkına  göre ve empedans oranına göre çalışan 2 tipi mevcuttur.Üçüncü nesil apeks bulucuların ilki  olan Endex empedans farkını ölçerek çalışır. Kanalda serum fizyolojik ya da sodyum  hipoklorit gibi bir elektrolit varken doğru ölçümler vermektedir. Daha sonraları geliştirilen  Root ZX ise empedans oranını ölçerek çalışır ve kendi kendine kalibre olabildiği için kullanımı  kolaydır. Root ZX’in çalışma boyu tespitinde gösterdiği yüksek doğruluk oranı pek çok  çalışmayla onaylanmıştır. 

4.4 Dördüncü Nesil Apeks Bulucular

Empedans ölçümünü, iki veya daha çok frekansı farklı zamanlarda kullanarak yaparlar. 

4.5 Beşinci Nesil Apeks Bulucular

Elektrik devresinin kapasitans (elektrik enerjisini depolayabilme özelliği) ve rezistansını ayrı  ayrı ölçerler. 

4.6 Altıncı Nesil Apeks Bulucular

Adaptif özeliğe sahiptirler. Hem kuru kanallarda hem de nem, eksuda ve kanın  engellenmediği kanallarda ölçüm yapabilirler.  

 

ÇEŞİTLİ APEKS BULUCULAR 

 


EtkinKampüs, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği etkinliklerle sadece akademik değil, aynı zamanda mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Etkin Kampüs’ün öğrencilere sunduğu  fırsatlar, onların alanlarındaki potansiyelini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı oluyor.
Etkinliklere ulaşmak için tıklayın.
Kampüs temsilciliği hakkında detaylı bilgiye erişmek için tıklayın.


YAZAR:
Hasret Çağin
İstanbul Kent Üniversitesi Diş Hekimliği 3. Sınıf

 

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap