fbpx

Teşhis Koymada Radyolojinin Önemi

Radyoloji, hastalıkların tanı sürecinde ses, radyo dalgaları ve X ışınları ile görüntüleme teknolojilerini kullanan, tedavi sürecinde görüntüleme teknikleri eşliğinde invaziv prosedürler içeren tıbbın son derece geniş kapsamlı ve önemli dallarından biridir. Radyoloji sayesinde hastalıklar daha kolay, hızlı ve doğru şekilde teşhis edilebilmektedirler. Hastalığın doğru ve erken teşhisi/tanısı için aslında en önemli olan kural hangi hastalık için hangi tetkikin uygun olduğudur. Günümüzde birbirine daha üstünmüş gibi görünen radyolojik yöntemlerin aslında böyle olmadığı anlaşılmaktadır. Sözgelimi ultrasonografi ile tanısı koyulabilecek bir hastalığın tanısı MRG ile mümkün olmayabilir. Bu açıdan bakıldığında radyolojik tetkiklerin birbirine teknolojik üstünlüğü değil doğru tetkikin doğru hastalığın tanısında kullanılması çok önemlidir.
Radyoloji Tanısal Radyoloji ve Girişimsel Radyoloji olmak üzere iki başlık adı altında incelenebilir.
Tanısal radyolojinin röntgen, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ve ultrasonografiden (US) oluşan dört temel yöntemi vardır.
Girişimsel radyolojide ise anjiyografi, ultrason ve bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır.
Birçok ülkede radyolojinin 5. yöntemi konumundaki radyonüklid görüntüleme, ülkemizde nükleer tıp adı altında ayrı bir uzmanlık dalıdır.

Radyolojinin Baktığı Hastalıklar:

  • Kemik ve akciğer hastalıklarının teşhisinde,
  • Yaralanmalar ve acil tıpta,
  • Meme hastalıklarında,
  • Kalp ve damar hastalıklarının teşhis ve tedavisinde,
  • Hamilelik takibinde,
  • Yumuşak doku ve iskelet sistemi hastalıklarının teşhisinde,
  • Omurga, omurilik, beyin, baş, boyun, bel, nöroradyoloji gibi sinir sistemi kontrollerinde,
  • Karın, batın, meme, yumuşak doku lezyonlarının görüntülenmesinde,

Jinekolojik ve pediatrik hastalıkların incelemesinde kullanılır.

TANISAL RADYOLOJİ (Diagnostik Radyoloji)
Hastalık belirtilerini tespit etmek ya da alınan ilaçların tedaviye ne oranda yanıt verdiğini kontrol edebilmek için faydalanılan radyoloji alt birimidir.

RÖNTGEN CİHAZLARI
Röntgen cihazları, istenilen sürede, istenilen kalite ve miktarda x-ışınının elde edilmesini sağlayan görüntüleme cihazlardır. X-ışınları iyonizan radyasyondur. İyonizan radyasyon atomları iyonlaştıracak seviyede enerjiye sahip olup tüm canlılar için zararlıdır. Röntgenle görüntüleme, radyolojik tanı yöntemlerinin en eskisidir. Radyasyonun ilk kullanımı tanısal amaçlı 1986 yılında olmuştur. Röntgen cihazıyla, vücudu farklı oranlarda geçen x-ışınları bir fotoğraf plağı ya da fluoresan ekran üzerine düşürülerek sabit veya canlı görüntüler elde edilir. X-ışınlarının radyolojide kullanılmasının nedeni dokuyu geçebilme yeteneğidir.

BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ (BT)
Temeli Röntgen cihazına dayanan BT; x-ışını kullanılarak vücudun incelenen bölgesinin kesitsel görüntüsünü oluşturan tanı yöntemidir. Bilgisayarlı tomografide, bir nesnenin, değişik açılardan çok sayıda iki boyutlu x- ışını görüntüleri alınarak o nesnenin içyapısının üç boyutlu görüntüsü elde edilmeye çalışılır. Bilgisayarlı tomografide kontrast sayısının fazlalığı dokuları birbirinden ayırdığı için su, ödem, hematom gibi yapılar daha iyi görüntülenir.

MANYETİK REZONANS (MR)
Manyetik alan ve radyo dalgaları sayesinde vücut içerisinde bulunan organların detaylı görüntüler oluşmasına Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) adı verilir. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) geleneksel görüntüleme yöntemlerinden farklı olarak, insan vücudundaki doğal parametreleri (sıvılardaki ve dokulardaki su moleküllerinde yer alan hidrojen atomlarındaki protonları) kullanarak görüntü oluşturmaktadır. MRG ile organlar, yumuşak doku ve kemikler görüntülenebilir.

ULTRASONOGRAFİ (US)
Yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılarak ses enerjisinin görüntüye dönüştürülmesi işlemidir. Ultrasonografide ses üstü (ultra-son) dalgaların “yansıması” söz konusudur. İnsan kulağının işitebildiği seslerin frekansı 16- 20.000 Hz arasındadır. Ses üstü dalgaların frekansı ise 20.000 MHz den yüksektir ve insan kulağı ile algılanamaz.
Tanıya yardımcı bir inceleme olarak ultrasonografınin radyografiye göre en önemli üstünlüğü katı yapılarla sıvı birikimlerini kolayca birbirinden ayırt etmesidir. Ultrasanografide sıvı birikmesi siyah renk verirken organ dokuları daha açık görünür.
Ultrasonografide iyonize radyasyon olmadığı için bebeklerde ve gebelerde rahatlıkla kullanılması önemli bir avantajıdır.
   Doppler ultrasonografi, ultrasonografinin özel bir şeklidir. Bu yöntemle incelenen damar yatağındaki kan akımı, akım yönü ve debinin incelenmesi mümkün olur. Ayrıca, alışılmış radyolojik incelemeler ile saptanamayacak kadar küçük lezyonlar, safra taşları ve böbrek tümörleri ultrasonografiyle gözlenebilmektedir.

GİRİŞİMSEL RADYOLOJİ (Radyoterapi)
Girişimsel radyoloji vücut içini görüntülemek veya tedavi etmek için uygulanan teknikleri içeren bir uzmanlık alanıdır. Ciltte açılan küçük kesikler aracılığı ile ameliyatı tamamlayacak ya da ameliyat yerine geçebilecek işlemleri kapsar.
Tedavi ve girişimsel radyoloji, genellikle arter ve damarlarda tıkanma, sırt ağrıları, böbrek ve karaciğer problemleri, kanser, tümör, rahim fibroidi gibi hastalıkların tedavisinde etkin role sahiptir. Bu tür tedaviler, geleneksel operasyonlara göre daha az riskli, daha az ağrılı olmakta ve iyileşme süresini kısaltmaktadır.

  • Girişimsel radyolojide tedavi edilen hastalıkların bazıları şunlardır:
    Damarlardaki tıkanıklıkların tedavisi
    Beyin Damarı Hastalıklarının Tedavisi
    Varis ve tümör tedavisi
    Biyopsi ve drenajlar
    Damar görüntüleme (anjiyografi) ve damar genişletme (anjioyoplasti)
    Meme biyopsisiGirişimsel Radyolojinin Faydaları

Girişimsel radyololoji açık cerrahi işlemler ile karşılaştırıldığında daha az ağrı ve kan kaybına neden olur. Anestezi ile risk altında bulunan kişiler için de kullanımı daha az risk içerir. Girişimsel radyolojinin tedavi şekli ve tedavi edebildiği hastalıklar açısından birçok faydası bulunur.

 

https://sonomed.com.tr/wp-content/uploads/2019/05/Ultrasonografi-Nedir.jpg

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap