fbpx

LENFÖDEM TEDAVİSİNDE KULLANILAN PNÖMATİK KOMPRESYON KULLANIMI VE ALTERNATİF TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Bir diğer adı lenfödem cihazı olan pnömatik kompresyon, hava basınçlı kompresyon olarak bilinmektedir . Pnömatik kompresyon lenfödemli hastalarda en sık kullanılan modalitelerden biridir. Lenfödem tedavisinde eksternal kompresyonun amacı, ekstremitede toplanmış olan sıvıyı uzaklaştırmak ve ödem oluşumunu azaltmaktır . Pnömatik kompresyon sistemi, manuel lenf drenajı  uygulanan ve cihazı tolere eden hastalara uygulanır.

Pnömatik kompresyon kullanımında kontraendikasyonlar :

MLD için alternatif bir yöntem değildir. Hastada ciddi arter ve cilt hastalıkları, ilgili ekstremitede algonörodistrofi (sudeck atrofisi)olması, kalp ritim bozukluğu ve anjina gibi durumlarda uygulanmaz .

Dezavantajları :

  • Lenf nodlarını ve anastomozları stimüle etmez,
  • Seans boyunca hasta immobildir,
  • Uygulama süresi çok uzundur (4 saat-8 saat),
  • Lenf kollektörleri zarar görebilir,
  • Gövde lenfödemine sebep olabilir,
  • Proximalde ödemi artırabilir,
  • Proteinleri dokular arası boşluktan uzaklaştıramaz,
  • Fibröz dokuyu daha da kötüleştirir.

Bu cihazlar aynı zamanda venöz staz, venöz ve arteriyel ülserlerin tedavisinde ve derin ven trombozunu önlemek amacıyla da kullanılmaktadır.

Bu cihazlar genelde ayarlanabilir bir sürede, ekstremiteye ya tek bir tip basınç ya da farklı oranlarda basınç uygulayabilmektedir. Cihazların 0–300 mmHg basınç uygulayabilme özellikleri vardır. Tedavide kullanılan aralıklar farklılık gösterse de genellikle 30-60 mmHgl’lık basınçlar tercih edilmektedir. Bu konuyla ilgili yapılan ilk hayvan deneylerinde basıncın en fazla 60 mmHg olarak uygulanabileceği, daha yüksek basınçların lenfatiklere zarar verebileceği rapor edilmiştir.

Pnömotik kompresyon cihazlarının ödemi özellikle başlangıç dönemindeyken daha iyi azaltabileceğine ve basınç gradiyentli giysilerle birlikte kullanılırsa daha faydalı olabileceğine inanılmaktadır . Pnömotik kompresyon sırasında hareket eden sıvı manuel tekniklerle de direne edilebilir.

 

LENFÖDEMDE KULLANILAN ALTERNATİF TEDAVİ YÖNTEMLERİ

KİNEZYOLOJİK BANTLAMA YÖNTEMİ :

 Lenfödemli bölgeye kinezyo bantlama yapıldığında cildi hafifçe çekerek dermis ve fasya arasındaki interstisiyel alanı artırıp, dolaşım sistemine yardımcı olduğu söylenmektedir. Kasların relaksasyonu ve kontraksiyonunu sağlayarak masaj etkisi yapar, kas eklem pompasını uyararak lenf sıvısının iletimine yardımcı olur. Ek olarak birçok avantajı mevcuttur. Bant su geçirmez olduğu için hastalar bandı çıkarmadan duş alabilmektedir. Diğer tedavilere kıyasla maliyeti daha uygundur. Bunun yanında yaz aylarında hastaların kompresyon tedavisine toleransı azalmakta ve tedavilerinde aksamalar meydana gelebilmektedir. Bu sebeple kinezyolojik bantlamanın tercih edilebileceği düşünülmektedir.

 

 DİRENÇLİ  – DİRENÇSİZ EGZERSİZ:

Özellikle lenf nodu çıkarma alanında kasların kullanımının azalması lenfatiklerin ve çevresindeki yumuşak dokunun iyileşmesini engelleyebilir. Son yıllarda, giderek artan sayıda çalışma dirençli egzersiz eğitiminin risk altındaki bireyler için güvenli bir etkinlik olabileceğini savunmaktadır. Yapılandırılmış bir direnç eğitimi programı kullanımının, lenf akışını, protein rezorpsiyonunu ve yumuşak dokuların esnekliğini artıracağı bilinmektedir. Yapılan çalışmalar ile direnç eğitiminin, yıllar önce ameliyat geçiren kadınlarda lenfödemi şiddetlendirdiği inancının temelsiz olduğunu gösterilmiştir. Hastalarda cerrahi sonrası progresif egzersizler önerilmektedir. Ayrıca son yıllarda orta ile yüksek yoğunluklu direnç eğitiminin, lenfödem gelişimine karşı koruyucu olduğuna dair kanıtlar mevcuttur.

Hem faz 1 hem de faz 2’de kompesyon bandajı veya giysisi giyildikten sonra egzersiz programına geçilir. Egzersiz, kas kontraksiyonu oluşturarak lenf akışını ve protein absorbsiyonunu arttırır .

Egzersizler belirli bir sıraya göre yapılır:

  1. Solunum egzersizleri
  2. Eklem hareket açıklığı egzersizleri
  3. Pompalama egzersizleri
  4. Germe ve dayanıklılık arttırıcı egzersizler
  5. Aerobik kondisyon egzersizleri

KLİNİK PİLATES EGZERSİZLERİ  :

Klinik pilates egzersizlerinin temeli spinal stabilizasyona dayanır. Egzersizler solunumla kombine olarak yapılır. Kas kontraksiyonunun oluşturduğu intermittant eksternal basınçla birlikte diyafram kontraksiyonu, abdominal lenf nodlarını ve duktus torasikusu uyarır. Lenfatik dolaşımı destekler.  Klinik pilates egzersizlerinin lenfödemi azalttığı üst ekstremite fonksiyonlarını ve yaşam kalitesini artırdığı gösterilmiştir.

AKUA-LENFATİK TERAPİ:

Hidroterapi havuzunda yapılan akua-lenfatik terapidir. Akua lenfatik terapi, kompleks dekonjestif terapi ile yoğun tedavi aşamasında kazanılan hacim azalmasını sürdürmek ve geliştirmek için kullanılır. Suyun viskozitesi, kuvvetlenmeyi destekleyen ve lenfatik klirensi iyileştiren vücut hareketlerine her yönden direnç sağlar. Ciltte, hidrostatik basınç sağlayarak lenfatik damarların pompalanmasını iyileştirebilir. Suyun derinliği arttıkça hidrostatik basıncıda kademeli olarak artar ve lenfatik akışı artırır.

YOGA:

Yoga felsefesi ve fiziksel egzersizleri, fizyoterapötik yöntemlerin temelini oluşturan ana prensipleri paylaşır. Lenfatik temizleme ilkelerine adapte edilebilecek fiziksel hareketler ve yavaş solunum içermektedir. Çalışmalar , lenfödem riski taşıyan kadınlarda yoganın güvenli bir uygulama olduğunu, omuz hareket genişliği ve üst ekstremite kuvvetinde iyileşmeler sağlayabileceğini bildirmiştir.

Lenf sisteme ilgi duyuyor ya da bu alanda uzmanlaşmak istiyorsan; temel seviyede bilgi ve becerini arttırmak için Etkin Kampüs’ün düzenlediği 28 Nisan tarihinde başlayacak olan Temel Lenfödem Rehabilitasyonu Akademisi’ni burayı tıklayarak inceleyebilirsin!

Sevinç Çetin
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi FTR 4. Sınıf
Linkedln: https://www.linkedin.com/in/sevinc-cetin8-85ba53184

 

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap