fbpx

Adli Diş Hekimliği ve Sağlık Hukuku

Adli tıp, tıp biliminin ceza hukuku ve medeni kanunlara, özellikle de ceza hukuku tarafında kabul edilebilir kanıtların ve ceza usulünün yasal standartlarına uygun olarak ceza soruşturması sırasında uygulanmasıdır. Adli diş hekimliği adli tıbbın önemli dallarından birisidir. Adli diş hekiminin birçok görev alanı ve sorumlulukları vardır. Bunlardan birisi de bilirkişilik görevinin yürütülmesi, meslek etiği dışı davranış ve hatalı uygulamaların (malpraktis) saptanıp değerlendirilmesidir. Bu maddeden yola çıkarak ayrıca sağlık hukukunu ele alalım.

 

Son yıllarda özellikle bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelerin tıp ve sağlık sektöründeki yansımaları üzerine, bu alanda birçok çeşitlilik ve ilerleme meydana gelmiştir. Bununla birlikte sağlık alanındaki bu büyüme elbette hukuki açıdan süratle yeni düzenlemeler ve sorunları da beraberinde getirmiştir. Sağlık hukuku alanı çok geniştir ve dağınık düzenlemeler içermektedir. Sağlık hukukunun incelediği temel konular, hastayı genel olarak hekimin karşısında zayıf ve korunması gerekli bir durumda gören yaklaşım nedeniyle ‘’hasta hakları’’, ‘’hekimlerin yükümlülükleri’’, ‘’malpraktis’’ kavramlarına yoğunlaşmaktadır.

Adli diş hekimliği ise dental verilerin adaletin yararına saklanmasını ve değerlendirilmesini kapsayan bir diş hekimliği dalıdır.

 

ADLİ ODONTOLOJİNİN ÇALIŞMA ALANLARI

Cinayetler

Kimlik Gizleme Çalışmaları

Cinsel İstismar

Yangın

Doğal Felaketler

Silahlı Olaylar

Aile İçi Şiddet

Uçak Kazaları

Savaşlar ve Toplu Katliamlar

 

Adli vakaların çözümlenmesi sırasında tıbbi kimlik tespitinde diş hekimleriyle yapılan konsültasyonlar sonunda dişler ve diş restorasyonlarından yararlanılabilmesi adli diş hekimliğinin önemini ortaya koymuştur. Dünya çapında kazaların artması ve bazı kazaların sonucunda cesetlerin tanınmaz halde olması sonucunda kimlik tespiti için kurulan ekiplerde adli diş hekimliği alanında eğitim almış uzman kişiler önemli görevler üstlenmektedir. Ayrıca bu ekiplerde adli hekim, polis, patalog, adli diş hekimleri ve mahkemeler ortak çalışmalar yürütmektedir. Bunun yanı sıra adli diş hekimliği hayatta  olan kişilerde de çene, ağız dokusu, diş yaralanmaları ve dental kalıntıları inceleyerek kuşkulunun identifikasyonunu ya da eliminasyonunu sağlamaktadır.

 

Ülkemizde adli diş hekimi sayısı oldukça azdır. Buna bağlı olarak bu alanda pratik uygulamalar sınırlı kalmıştır. Fakat her diş hekimi kimlik tespiti konusunda bilirkişi olarak atanabilir .Adli olaylarda kimliklendirme olgularının çözümü ve kitle felaketleri sonrası özellikle tanınmayacak durumdaki cesetlerin kimliklendirilmesi zor ve zaman alıcı bir süreçtir. Bu süreçte kurbanların kimliklendirilmesi için tüm dünyada kabul görmüş önemli materyallerinden birisi de diş kayıtlarıdır. Dişlerin çeşitli fiziksel faktörlerden ve dış etkenlerden fazla etkilenmeden ve dejenere olmadan dayanıklılıklarını uzun süre koruyabilmelerinden dolayı kimliklendirme çalışmalarında diğer vücut yapılarına kıyasla daha rahat kullanılabileceği bilinmektedir. Tarihte dişlerin kimlik tespitinde yardımcı olarak kullanılması fikri ilk defa 1887 yılında ortaya atılmış ve aynı yıl Paris’teki Odontoloji Cemiyeti’nin toplantısında kabul edilerek uygulanmaya başlanmıştır.

 

Dudak ve diş izleri adli diş hekimliğinde tıpkı adli tıp alanındaki parmak izleri kadar önemlidir. Bu nedenle dolgular, protezler, ortodontik apareylerin yanı sıra ısırık izleri de adli işlemlerde çok önemli rol üstlenmektedir. Isırık izlerinin analiziyle zanlı bulunabildiği gibi saldırının amacı da tespit edilebilir. Ted Bundy olayı ısırık izlerinin adli diş hekimliğinde kullanılmasının en önemli örneğidir. Ayrıca yine tarihten örnek vermek gerekirse ; Fransız doktor Michael Renault dudak semptomlarının kriminalojide kullanılmasını önermiştir. Ona göre dudak izleri parmak izlerinden daha fazla önem taşır. Nitekim gözlemler sonucunda, dudak yüzeyinin daha özgün bir yapıya sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Birkaç bin deney üzerinde yaptığı sonuçlarda Renault bir ikiz çift dışında birbirinin aynısı olan hiçbir iki dudak izine rastlamamıştır.

 

Bütün bu olguların sonucunda görüyoruz ki adli diş hekimliği vakaların aydınlatılmasında önemli katkılar sağlamaktadır. Bu nedenle ülkemizde öncelikle adli diş hekimliği uzmanları yetiştirilmesi için çalışmalar başlatılmalı ve mevcut adli diş hekimi uzmanları olay yeri inceleme ekiplerinde yer almalıdır.

 

Yazıda bahsettiğimiz konu ilginizi çektiyse; A’dan Z’ye bir Diş Hekimliği Zirvesi’ne hazır mısınız? Birbirinden değerli 8 eğitmenimiz diş hekimliğinin birçok alanına dair bilgilerini bizlerle paylaşacak. Diş Hekimliğinde dijital dönüşümden mezuniyet sonrası yol ayrımlarına, Adli Diş Hekimliğinden klinik yönetimine ve sağlık hukuku gibi daha birçok konuda konuşmak üzere bizlerle olacaklar. Bütün bunları tek etkinlikte görmek istersen burası tam sana göre! Gel beraber öğrenelim, beraber gelişelim. ”Adli Diş Hekimliği ve Sağlık Hukuku” konusunun da yer aldığı bu zirveye katılmak istersen buraya tıklayabilirsin.

 

Gülin Ünal
Altınbaş Üniversitesi-Diş hekimliği fakültesi-Hazırlık sınıfı
Linkedln:https://www.linkedin.com/in/g%C3%BClin-%C3%BCnal-180ab0201

 

KAYNAKÇA

Adli tıp.(2023, Şubat 10). İçinde Vikipedia.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Adli_t%C4%B1p
AFŞİN, H., & KARADAYI, B. FELAKET KURBANLARININ KİMLİKLENDİRİLMESİNDE DİŞ KAYITLARININ ÖNEMİ.
Şimşek, U. (2014). Sağlık Hukukunda Aydınlatılmış Rıza. Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi16, 3535-3556.
Yaşa ZF, Afşin H, Hancı İH. Adli Dişhekimliği. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2004;(54):351-354.

 

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap