Sanatsal Tabağın Gücü: Yemeğin Görselliği İştahtan Daha Fazlasını Etkiliyor Mu?

Sanatsal Tabağın Gücü: Yemeğin Görselliği İştahtan Daha Fazlasını Etkiliyor Mu?

Yemek günümüzde sadece fiziksel ihtiyaçları karşılamaktan ibaret değildir. Kültür, görsellik, renkler, sunum, tabak seçimi ve daha birçok etkenle bir sanat haline gelmiştir. Yemeğe sanat olarak bakmak, yemeğin görselliğiyle ilgilenmek iştahımızı önemli ölçüde etkiler. Yediğimiz yemeğin görselliği iştahın beraberinde vücudumuzda fizyolojik ve psikolojik değişimlere de sebep olur. Bir yemek estetik olarak çekici olduğunda iştah merkezi uyarılabilir ve bu durum tat alma ve sindirim sistemini de etkileyebilir. 

Görsellik ve İştah: Yemeğin görselliği iştahımızı nasıl etkiler?

Hormonlar: İştah merkezimiz olarak bilinen hipotalamus, hormonlarla açlık tokluk metabolizmasını yürüten bir beyin yapısıdır. Yemek gördüğümüzde hipotalamusa sinyaller gönderilir. Görsel uyaranlar hipotalamusu harekete geçirir ve vücudu yemek yemeye teşvik eden sinyaller gönderir. Yemeğin görselliği açlık hormonu veya tokluk hormonu seviyelerini arttırarak kişinin iştahını yönetebilir.

Renkler: Yemeğin görsel çekiciliğinin psikolojik etkilerine dair bir araştırma renklerin önemli ölçüde etkili olduğunu göstermektedir. Örneğin kırmızı ve turuncu renklerinin iştah arttırma eğilimde olduğu görülmüştür. Bunun nedeni canlı, taze ve lezzetli besinleri çağrıştırmasıdır. Onların aksine siyah ve mor renklerinin de iştah azaltıcı etkisi vardır.

Beyin: Gözlerimiz yemeğin rengi, şekli, sunumu hakkında bilgi toplar ve beyne gönderir. Gözümüzle yemek algıladığımızda ilk olarak beynin bazı bölümlerine sinyal gider. Beyin estetik olarak çekici bir yemek gördüğünde dopamin gibi nörotransmitterler salgılar. Dopamin beyinde ödül ve motivasyonla ilişkilidir ve bu durum iştah artışına neden olabilir.

Sindirim sistemi: Görsel uyaranların parasempatik sistemi uyarmasıyla vücut dinlenme ve sindirim haline geçebilir. Bu durumda midenin asidik salgısı ve tükürük artabilir. Böylelikle yemeğin görseli doğrudan sindirim sistemini uyararak iştahı etkilemiş olur.

Tükürük: Yemeklerin güzel sunulması, tükürük salgısının fazla üretimine yol açabilir, bu da sindirim sisteminin uyarılmasına yol açar ve iştahı arttırabilir. ‘Ağzının suyu akmak’ deyiminin hikayesi de tükürük salgısının artmasından kaynaklıdır.

İştahtan daha fazlası

Metabolizma hızlanır: Görsel uyaranlar mideye sinyal göndererek sindirimi hızlandırır, vücudun yemek yemeye hazırlanmasını sağlar.

Tad algılama: Gözle görülen estetik beyin tarafından tadın beklenmesine yol açar. Yani sunum bir yemeğin tadını daha güzel ve yoğun olarak algılatabilir.                                                  

Duygusal doyum: Yemeğin görsel olara çekiciliği yeme zevkini ve yemeğin tatmin ediciliğini arttırabilir.                                                                                                                               

Duygusal tepki: Yemeğin estetik sunumu kişiye olumlu duygular hissettirebilir, kişi mutlu, rahatlamış, değerli hissedebilir ve yemek kişiyi psikolojik olarak tatmin edebilir.              

Görsel anı ve besin tercihleri: Yemeği çekici olarak göstermek insanların yemeğe bakış açısını değiştirebilir. Örneğin sağlıklı bir yemeği iştah açıcı şekilde sunmak insanları sağlıklı besin tercih etmesi konusunda teşvik edebilir.

İştahımızı yönetmek ve daha bilinçli beslenmek için yemeğin görsel sunumuna özen göstermek hem zevk hem de sağlık açısından bize fayda sağlayabilir. Yemekler sadece midemizi değil, gözlerimizi, beynimizi ve duygularımızı da besliyor bu yüzden yemeği sanat olarak görmek vücudumuz için değerlidir.

Kaynaklar:

Stanley S, Wynne K, McGowan B, and Bloom S. Hormonal regulation of food intake. Physiol Rev. 

Ahima RS and Antwi DA. Brain regulation of appetite and satiety. Endocrinol Metab Clin Norrh Am.

Dagher A. (2012). Functional brain imaging of appetite. Trends in Endocrinol. Metab. 23

Esma Bahar Civelek 

Medipol Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü

3. Sınıf Temsilcisi

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap