
Zihnini Topla, Dünyan Değişsin
Hiç bazı sabahlar uyandığında her şeyin üst üste geldiğini hissettin mi? Sanki dünya seninle uğraşıyormuş gibi… Kahve dökülür, trafik sıkışır, otobüsü kaçırırsın, uyanır uyanmaz üzücü bi mesaj alırsın, biri ters bir şey söyler ve günün tüm enerjisi kaybolur. Aslında dışarıda hiçbir şey değişmemiştir. Değişen tek şey senin zihinsel düzenindir.
Zihin, hayatımızın görünmeyen direksiyonudur. Ne tarafa dönerse, biz de o yöne gideriz. Eğer zihnimiz dağınıksa, düşünceler birbirine karışır, en küçük olay bile dağ gibi görünür. Ama zihin sakinleştiğinde, aynı olaylar artık o kadar da önemli gelmez. O yüzden “zihnini topla, dünyan değişsin” sözü sadece güzel bir motto değil; yaşamın özüdür.
Zihinsel Dağınıklığın Görünmeyen Ağırlığı
Zihnimiz bazen tıpkı dağınık bir masa gibidir. Üst üste yığılmış düşünceler, geçmişe ait pişmanlıklar, geleceğe dair endişeler… Her biri az az yer kaplar ama toplamda büyük bir karmaşa yaratır. Ve fark etmeden bu karmaşa iç huzurumuzu alır götürür.
Zihinsel dağınıklık, aslında enerjimizi emen bir sessiz hırsız gibidir. Ne kadar çok düşünürsek, o kadar az hissederiz. Ne kadar çok kontrol etmeye çalışırsak, o kadar çok kaygılanırız. Belki de yapılacak en doğru şey, her şeyi çözmeye çalışmak yerine bir adım geri çekilip rahatlayıp olayları akışına bırakmaktır.
🌸Farkındalıkla Başla 🌸
Zihnini toplamak, onu susturmak değildir. Düşünceleri yok etmeye çalışmak da çözüm değildir. Çünkü düşünceler bir nehir gibidir; onları durduramazsın ama akışını izleyebilirsin.
Her sabah 5 dakika sessizce otur, sadece nefesini fark et. Düşünceler aklına geldiğinde onları itme, sadece “geçiyorlar” de. İlk başta zor gelir, çünkü zihin alışkanlıkla hep konuşmak ister. Ama zamanla bu sessizlik seni güçlendirir.
Bir başka yöntem de gün içinde zihninden geçenleri fark etmektir. Örneğin, bir şey seni sinirlendirdiğinde hemen tepki vemurmek yerine kendine şu soruyu sor:
‘’Bu düşünce bana hizmeti ediyor mu?’’
“Bu düşünce bana hizmet ediyor mu?”
Eğer etmiyorsa, bırak gitsin. Zihnini toplamak, aslında neye tutunacağını ve neyi bırakacağını öğrenmektir.
İç Düzen Dış Düzeni Yaratır
İç dünyanı düzenlediğinde, dış dünyan da buna cevap verir. Çünkü olaylara aynı tepkileri vermemeye başlarsın. Bir anda daha sabırlı, daha sakin, daha farkında hale gelirsin. İnsanlar sana farklı davranır, çünkü sen farklı bir enerji yayarsın.
Zihnini toplamak, etrafındakileri kontrol etmek değil; kendini tanımak demektir. Ne kadar çok kendinle barışık olursan, o kadar az kavga edersin hayatla.
Küçük Adımların Gücü
Zihnini toplamak uzun bir yolculuktur ama her yolculuk küçük bir adımla başlar.
- Her gün minnet duyduğun üç şeyi yaz. Mesela sevdiğin herhangi bi insanla sohbet etmek, gün içinde çok güzel bir yemek yemek, yolda gördüğün bir köpeği beslemek gibi…
- Şikayet etmemeyi bir günlüğüne dene. O kahve döküldüyse hayat sana oynadığı için değil de,elin çarpmıştır mesela ve olabilir, çok doğaldır.🙃
- Sosyal medyada geçirdiğin zamanı biraz azalt veya daha verimli kullan. Mesela reels kaydırmak yerine gündemden biraz uzak kendini geliştirebileceğin videolar izlemek veya modunu düşüren ya da bi anda çok yükselten müzikler yerine daha sakinleştirici Podcast’ler dinlemek gibi.😮💨
- Doğada yürüyüş yap, sessiz kal.
Bu küçük pratikler zamanla zihnini sadeleştirir. Farkında olmadan daha hafif, daha huzurlu hissedersin.
Sonuç: Değişim İçeriden Başlar
Unutma, hayat dışarıda değil, içeride başlar. Düşüncelerini değiştirdiğinde, duyguların dönüşür; duyguların değiştiğinde davranışların, davranışların değiştiğinde de hayatın dönüşür.
Belki dünyayı bir anda değiştiremezsin, ama kendi iç dünyanı değiştirebilirsin. Ve işin en güzel yanı şu: Zihnini topladığında, dünya da seninle birlikte değişmeye başlar.

Niysa Şahin
Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Bölümü
3. Sınıf Temsilcisi
Eczacılık Departmanı Blog Yazarları Yöneticisi






