Sınav Dönemi Ebeveynler Çocuklarının Sınav Kaygısını Yönetmesine Nasıl Yardımcı Olabilir?

Sınav Dönemi Ebeveynler Çocuklarının Sınav Kaygısını Yönetmesine Nasıl Yardımcı Olabilir?

Sınav kavramı insanların belirli konulardaki bilgilerinin yeterliliğini ölçmek için oluşturulmuş sözlü ya da yazılı değerlendirme araçlarını temsil eder. İlköğretim ve ortaöğretimdeki sınavlar, işe alım mülakatları, liseye ya da üniversiteye geçiş sınavları örnek gösterilebilir.

Kaygı ise üzüntü, endişe duyulan düşünce, tasa anlamlarına karşılık gelen olumsuz bir duygudur. Günümüzde özellikle gençler ve yetişkinler başta olmak üzere insanların çoğunda görülen gelecek kaygısı, ekonomik kaygı, yaşamsal kaygı gibi türleri bulunmaktadır.

Sınav kaygısı ise daha çok gelecek kaygısı temelli bir kavramdır.  Günümüzde teknoloji, eğitim ve sağlık gibi alanlar çok kısa bir süre içerisinde hızlı bir şekilde gelişti. Bu da insan nüfusunun artmasına, bilgiye erişimin kolaylaşmasına ve alanında uzman birçok kişinin yetişmesine sebep oldu. Bu yüzden de sınav sistemi değiştirilerek bu kadar insan içerisinden en niteliklileri ayıklama aracı olarak kullanılmaya başlandı. Dolayısıyla insanların bunu başarmak, binlerce hatta milyonlarca insan içerisinden sıyrılmak, için çok çalışması gerekti ve bu yüzden sınav kaygısı kavramı günümüzün sorunlarından biri hâline geldi.

 Sınav kaygısı, günümüzün genç ve çocuklarınnın en büyük sorunlarından biri. Çünkü tek bir sınav tüm hayatlarını etkileyebilecek bir güce sahip. Henüz çocuk olan ya da gelişimini devam ettiren gençler için de bu durum duygusal olarak yorgunluk, depresyon, üzüntü gibi olumsuz duygular oluştururken fiziksel olarak; kalp atış hızında artış, kasların gerilmesi, baş ağrısı, mide ağrısı, nefes darlığı ve uyku düzeninde bozukluk gibi belirtilere sebep olabilir. Yani psikolojik bir olgu fiziksel bir rahatsızlığa doğru evrilmeye başlayabilir. Üstüne bir de aileleri ya da yakınları tarafından gördükleri çeşitli baskılar da onların bu durumuna olumsuz katkılar yapabilir. Bu durumda sınav kaygısını önlemek için yönelecek ilk ve en önemli yapı aileler ve onların tutumlarıdır.

Otoriter aile tutumu, çocukların ebevyenlerine koşulsuz itaat ettiği, kendi düşüncelerini dile getiremediği ve itaat etmediğinde ceza aldığı bir tutumdur. Bu tutuma sahip ailelerde büyüyen çocukların ebeveynleri ile duygusal yakınlık kuramadığı, özgüven eksiklikleri yaşadıkları, sosyal olarak ürkek ve deneyimsizlik hâlinde olduğu görülmüştür. Aşırı koruyucu aile tutumundaki aileler, çocuklarını yüksek düzeyde koruma modunda olurlar. Bu çocuklar gerçek hayata adapte olmakta sorunlar yaşayabilir, diğer bireylere karşı sürekli bir güvensizlik içinde olabilir ve ailelerinden bağımsız yaşamakta da sorunlar yaşayabilirler. İzin verici aile tutumu ise ebeveynlerin çocukları ile sıcak bir ilişki içinde olduğu fakat aile içinde sınırların-kuralların olmadığı bir tutumdur. Çocuğun dediği veya istediği her şey gerçekleştirilir. Böyle bir tutumda büyüyen çocuklar sosyal yaşantıda sorumluluk alma becerisini zor kazanabilir, çevresine rahatsızlık verici davranışlarda bulunabilir ve problemleri çözmede zorlanabilir. 

Tüm bu tutumların ortak noktası ve en uygun olanı ise demokratik aile tutumdur. Bu tutumda aile ortamında bir sıcaklık vardır fakat çiğnenmeyen sınırlar da vardır. Herkesin düşüncesine önem verilir ve dinlenilir, sonuç olarak ortak bir karara varılır. Bu tutum içerisinde büyüyen çocuklar problem çözme, sorumluluk alma ve sosyalleşme gibi konularda diğer tutumlarda büyümüş çocuklara göre daha ileride olabilir. Bu tutumun sınav kaygısı ile olan ilişkisine bakacak olursak bir örnek verilebilir.  Bazen ebeveynler kendilerinin isteyip de gerçekleştiremediği hayallerini çocuklarının gerçekleştirmesini bekler ve onları büyük bir sorumluluk altına sokar. Henüz küçük olan ve gelişmekte olan çocuklar ise bu yükün altına bazen ailelerinin yaptıkları fedakârlıklardan ötürü hissettikleri onları hayal kırıklığına uğratmama duygusuyla kendileri girerler. Bazen de otoriter aile tutumunda olduğu gibi aileler çocuklarının üstünde baskı kurarak bunu onlara dayatırlar. Bu durumda çocuk ne istediğini bilemez ve sadece ebeveyninin hedefinde ilerlemeye çalışır fakat çoğu zaman bu alana ilgisi olmadığı için başarısız olur ya da bu isteği gerçekleştirse bile kendi isteği olmadığı için mutlu bir hayat yaşayamaz. Bu gibi durumlar sınav kaygısının tetiklenip çocuğu ele geçirebileceği durumlardır. Bu ve bunun gibi olumsuzlukların engellenmesi için aileler demokratik bir aile tutumu sergileyerek hem kendi fikirlerini hem de çocuklarının fikirlerini paylaşıp ortak bir noktaya ulaşabilir. Böylece çocuk ne istediğini bilerek başladığı bu yolda gerçek hedefine ulaşmak için elinden geleni yapar ve aklındaki olumsuz düşünceler uzaklaşır. Çünkü olumsuz şeyler gerçekleşse bile her zaman yanında olacak ve ona destek olacak insanlar olduğunu bilir. Bunun yanında sınav kaygısının aileler dışında da birçok nedeni olabilir. Toplum tarafından kabul edilme, ayrıştırılmak istenmeme ve akranları arasında öne çıkma isteğinin yarattığı kaygılar örnek verilebilir.

Sınav kaygısını önlemek isteyen ebeveynlerin yapması gerekenleri sıralamak gerekirse ilk olarak çocukları değerli hissettirmek gelir. Çocuklar ailelerinin yüksek beklentilere sahip olduğunu hissederse doğal olarak onu karşılamak için çabalarken kaygı içerisine girebilir. Bu yüzden aileler onlara yüksek beklentilerini yansıtmaktansa onlara verdikleri değeri yansıtırsa çocukta bir rahatlama oluşur. Çünkü ne olursa olsun kabul görüleceğini bilir. İkinci olarak çocuklar hayatta çeşitli sorunlarla karşı karşıya gelebilir. Bu durumlarda onları cesaretlendirip beraber başka çıkış yolları aramak da etkili bir seçenek olacaktır. Ayrıca onlara olumlu bir rol modeli olarak sorunlarla nasıl başa çıkıldığını, başarısızlıklara ve başarılara nasıl tepki verdiğini göstererek onlara doğru bir model olmak da önemlidir. Çocuklar istemeden de olsa gördüklerini tekrarladıkları için olumlu bir örnek onların da hayatında olumlu davranışlar gösterebilmesini sağlar. Son olarak her konuda olumlu düşünmeye yöneltip olumsuz düşüncelerden kaçınmak da onların stres ve kaygı gibi kendilerini kötü hissettiren duygulardan kaçınmalarını sağlayacaktır.

Kaynakça:

https://www.noemaaile.com/b/sinav-kaygisi-nedenleri-ve-ailelere-oneriler

https://acikerisim.kent.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12780/397/10326192.pdf?sequence=1&isAllowed=y

https://sozluk.gov.tr

İrem Su Yarımdağ

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü

2. Sınıf Temsilcisi

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap