fbpx

MODERN HEMŞİRELİK ROLLERİ VE ELEŞTİREL DÜŞÜNEBİLME

Hemşirelik kuramsal bilgi ve beceri içeren uygulamalı bir sağlık disiplinidir. Günümüze kadar eğitim ve uygulamaları, görev tanımları, meslek işlevleri ve rolleri bakımından birçok değişiklik yaşamış tam bir evrim süreci geçirmiştir. Hemşirelikte, var oluşundan bu yana değişmeyen tek şey bireylere bakım verme hizmetidir. Çağdaş sağlık sistemi içinde hemşirelik bireylere, ailelere ve topluma sağlık hizmeti sunan bir meslek olarak varlığını sürdürmektedir. Hemşireliğin diğer sağlık disiplinlerinden alınan bilgileri kullandığı, kendi alanında özel bir yeterliliği olmadığı görüşünün var olmasının nedenleri arasında, kısa bir süre öncesine kadar hemşirelik uygulamalarının araştırma sonuçlarına ve kanıta dayanmayışı, hemşirelik eğitiminin çeşitli düzeylerde oluşu ve standart olmayışı bulunmaktadır. Bunun yanında tıp egemenliği altında olması, mesleki bilincinin oluşmasının zaman alışı, hemşirelerin büyük kısmının mesleki bilgi ve deneyimlerinin mesleğin profesyonelliği düzeyinde yeterli olmayışı sayılabilir.  Bugün hemşirelik diğer profesyonel meslek üyelerinde olduğu gibi lisans ve lisansüstü eğitim programları ile kazanılan bir meslektir.

    Bilgi çağını yaşadığımız bir dönemde hala ekip içinde en az eğitime sahip meslekmiş gibi algılanmaları, söyleneni düşünmeden, itiraz etmeden, eleştirmeden uygulayan veya hekimin sağ kolu ya da melek rolünde kalmaları beklenmez. Hemşirelik geleneksel olarak algılandığı gibi sadece hekimin planladığı tedaviyi uygulayan, hekime yardım etme ve destek olma işlevlerinden ibaret bir meslek olsa idi, hemşirelikten bir meslek olarak değil sadece bir iş olarak söz etmemiz gerekirdi. Hemşirelik bağımlı, yarı bağımlı ve bağımsız rolleri bulunan bir meslektir. Bugün hemşirelik mesleğini meslek yapan ve iş olmaktan ayıran en önemli unsur bağımsız rollerimizdir.

    Hemşireliğin geleneksel modelden modern modele geçişini bilim ve teknolojideki gelişmeler, göçler, nüfus artışı, yaşlı nüfusun artması, hasta ve tüketici hakları, sağlığı geliştirme yaklaşımı, genetik araştırmalar, hastalıklardan korunma bilincinin yaygınlaşması, insan hakları hareketleri, kadın hakları hareketi, etik ilkelere verilen önemin artması, hemşirelik eğitim ve uygulamalarındaki değişmeler gibi çeşitli faktörler etkilemektedir. Bu gelişmeler, hemşirelik rollerinin tanımlanmasına yol açmıştır. Hemşirelik, hastanın sınırlı ve anlık ihtiyacını karşılamaya yönelik bir iş olmaktan çıkıp, geniş ölçekli planlama ve düzenleme yapan ve bu konularda standart bakım planından yararlanan bir meslek haline gelmiştir. Diğer sağlık profesyonellerine tabi olmaya dayanan bir meslekten, özerk bir mesleğe; sadece hastanelerde uygulanan bir meslekten, çeşitli ortamlarda uygulanan bir mesleğe; sınırlı bir görevden, önemli bir toplumsal sorumluluğa; hastalığa odaklanmış bir meslekten, sağlığa odaklanmış bir mesleğe; paternalist yaklaşımı benimseyen bir meslekten ,hastası ile işbirliği yapan ve hastasının karalarına saygı duyan bir mesleğe; hastanın sadece fiziksel bakımına yönelen bir meslekten, hastayı biyopsikososyal bir bütün olarak ele alan bir mesleğe, iş merkezli çalışan bir meslekten, hasta/birey merkezli çalışan bir mesleğe; kadın mesleği olmaktan, cinsiyet ayrımı olmayan bir mesleğe dönüşmüştür.  Hemşirelik rolleri, bağımlı, yarı bağımlı ve bağımsız rolleri olmak üzere üç kategoriye ayrılarak yer almıştır.  Peki nedir bu kategoriler?

 Hemşirelerin bağımlı rolleri; hekim direktifini uygulamaya yönelik olan; tedavi edici işlemleri uygulama, tanı ve tedavi işlemlerinde yardım etme gibi görevleridir. Bağımlı rollerde karakteristik unsur, karar veren ile uygulamayı yapanın ayır kişiler olmasıdır. Dolayısıyla yaptığı işin kararlaştırılması ile ilgili sorumluluğa ortak değildir; sorumluluğu işin teknik anlamda gerektiği gibi gerçekleştirilmesi ile sınırlıdır. Bağımlı roller bağlamında yapılacak bir diğer önemli saptama, özellikle günümüzde söz konusu olan bağımlılığın mutlak ve koşulsuz olmayışı; sorgulama ve itiraz haklarını devre dışı bırakmayışıdır. Özellikle, tıbba-bilime-akla aykırı direktiflerini körü körüne bir itaatle yerine getirilmesi söz konusu değildir ve bunlara uyulması halinde hemşirenin de istenmeyen sonuçlardan sorumlu olması söz konusudur.

Hemşirelerin yarı bağımlı rollerinde yine hekim direktifi var olmakla birlikte, bu direktifin yerine getirilip getirilmemesi konusunda hemşirenin hastanın durumundaki gelişmeleri göz önüne alarak inisiyatif kullanması gündeme gelmektedir. Yani hemşire, hekimin planladığı tedaviyi uygularken veya tanı işlemlerine yardımcı olurken, bilgi ve deneyimleri doğrultusunda hastayı değerlendirip direktifi modifiye edebiliyorsa yarı bağımlı bir rol oynaması söz konusudur. Örneğin hekimin dijital tedavisi düzenlediği bir hastada, hemşirenin her yeni ilaç dozunu vermeden önce dijital toksikasyonu belirtilerinin kontrol etmesi ve herhangi bir belirti varsa ilacı uygulamayıp hekime haber vermesi yarı bağımlı roldür. Örnekte de görüldüğü gibi yarı bağımlı roller hekim direktifinin değişen koşullar nedeni ile istenmeyen sonuçlara yol açabileceği durumları engelleyen bir emniyet mekanizmasıdır.

 

 

Hemşirelerin bağımsız rolleri, hemşirelerin mesleğe özgü bilgileri, becerileri ve deneyimleri ile çözebileceği hemşirelik bakımı sorunlarına yönelik olup, çağdaş hemşireliğin en önemli boyutudur. Sağlıklı bireyin sağlığını geliştirmesi ve sürdürmesini desteklenmesi, hasta bireyin kendi yapamadığı günlük yaşam aktivitelerinde desteklenmesi, ona sağlığını ve bağımsızlığını yeniden kazanması için gerekli yardımın sağlanması hemşirenin bağımsız rolleridir. Bağımsız roller bağlamında, hemşire öncelikle birey hakkında topladığı verileri değerlendirip bir “hemşirelik tanısı” na  ulaşır daha sonra tanı koyduğu soruna çözüm getirecek olan “hemşirelik uygulaması” nı planlayıp hayata geçirir. Bireyin katılımını da sağladığı bu bakım sürecinin en son değerlendirmesini bizzat kendisi yapar. İdeal olarak tüm bunlar “hemşirelik bakım planı” şeklinde yazılı olarak düzenlenir.  

     Yapılan literatür taraması sonucunda; hemşirelik esasları ve mesleğin düşünsel boyutunu ele alan temel kitaplar ve makaleler, farklı biçimlerde bir araya getirilen toplam 13 rol saptanmıştır. Genel kabul gören altı hemşirelik rolü; bakım verme, eğitim, araştırma, yöneticilik, karar verme ve hastayı savunuculuğudur. Benimsenmesi daha sınırlı ölçüde kalan yedi hemşirelik rolü ise, iletişim ve eşgüdüm sağlama, rehabilitasyon tedavi; kariyer geliştirme, özerk ve sorumluluk sahibi olma; danışmanlık, tedavi edici rolleri olarak belirlenmiştir. Şimdi ise hemşirelik rollerini birer birer irdeleyelim.

  1. Bakım Verici Rolü

  Modern hemşirelik rollerinin ve modern hemşirelik öncesi geleneksel uygulamaların temelini oluşturan en eski roldür. Modern hemşireliğinin diğer rollerinin bu rolden türeyerek oluştuğunu ve geliştiğini söylemek olanaklıdır. Öte yandan hemşirelik rolleri arasında bağımsızlığın en kuvvetle hayata geçtiği rol de bu roldür. Hemşire hasta bireyin tedavi ve bakım sürecine, onun kişiliğini, fiziksel ve psikososyal bütünlüğünü korumasına, sorununun ve medikal sürecin olumsuz etkilerini daha iyi tolere etmesine yardım ederek katkı sağlamaktadır. Hemşire bu rolünü yerine getirirken birey/hasta merkezli çalışarak, karar verme becerisini kullanmaktadır. Hekimin organizmanın sorunlu kısmına odaklanan bir yaklaşım benimsemesine karşılık, hemşire organizmanın ve hatta onun ötesinde bireyin bütünlüğünü ve devamlılığını sürdürmesini sağlamaya yönelik bir misyon üstlenmektedir. Hemşirelik bakımının etkinliğinin en önemli göstergelerinden birisi, önlenebilir ikincil hastalıkların ve komplikasyonların yokluğudur.

  1. Eğitici Rolü

   Hemşirenin temel rollerinden biri, birey, aile ve toplumun sağlığını korumaya-geliştirmeye, hastalık halinde iyileştirmeye ve doğru sağlık davranışlarını kazandırmaya yönelik olarak planlı biçimde eğitim vermektedir. Bir eğitici olarak hemşire, sağlık, hastalık, çocuk-gebelik-yaşlılık gibi özel dönemler, tedavi ve yaşam biçimindeki değişimleri hakkında hem hastaya ve hasta ailesine hem de genel topluma bilgi aktarmaktadır. Hastanın verilen bilgiyi anlayıp anlamadığını belirlemek ve mümkün olan en üst düzeyde öğrenmesini sağlamak, sağlık bakım amaçları ile ilişkili olarak hastanın durumundaki ilerlemeyi değerlendirmek, bu bağımsız rolünü yerine getirirken kullanacağı eğitim ve yöntemlerini seçmek de onun bu rolünün parçalarıdır. Aynı zamanda meslektaş adaylarının, meslektaşlarının ve diğer sağlık mesleği sahiplerinin de eğitiminden sorumludur. Sorumlu olduğu eğitimleri klinikte bireylere ya da gruplara işlem esnasında informel olarak verebildiği gibi hizmet içi eğitim programları veya planlanmış bir eğitim programında formel olarak da verebilmektedir.

  1. Araştırıcı Rolü

   Hemşirenin bağımsız rolleri arasında yer alan araştırıcı rolü mesleğin evriminde son aşama olan akademik nitelik kazanma sonrasında ortaya çıkmıştır. Tüm bilimsel alanlarda olduğu gibi hemşirelikte de alana özgü bilimsel bilgi yükünü arttırmaya yönelik olarak araştırmalar yürütülmesi; bunların lisansüstü eğitim almış / almakta olan ve özellikle akademik kadrolarda bulunan hemşireler tarafından gerçekleştirilmesi söz konusudur. Araştırmalar sonucunda mesleğe özgü bilimsel birikimin artması hemşireliğin ilerlemesini sağlamakta, bakımın daha etkili-verimli sunulmasına zemin hazırlamaktadır. Hemşireler, hemşirelik alt disiplinleri çerçevesinde bağımsız olarak araştırıcı rolünü üstlenerek kuramsal çalışmalar ve alan araştırmaları yürütmektedir. Aynı zamanda klinikte, laboratuarda, alanda disiplinler arası araştırma yürüten ekiplerin içinde de yer almaktadır. Hemşireler kendi alanlarına özgü araştırmalarda tamamen kendi kararları doğrultusunda çalışırken, diğer sağlık disiplinleri ile birlikte yürüttüğü araştırmalarda ve tanı-tedavi girişimlerinde, sağlık ekibi üyeleri ile işbirliği içinde çalışmaktadır.

 

 

  1. Yönetici Rolü

  Çağdaş dünyada yönetim kavramı anlam genişlemesine uğramış; az ya da çok sayıda kişinin somut bir amaç doğrultusunda sevk ve idaresi karşılığı olan geleneksel anlam yükünün ötesine geçmiştir. Bu yeni ve geniş anlam yükü bağlamında, yönetim kişileri yönlendirmenin yanı sıra süreçlerin-olayların ilişkilerin akışının düzenlenmesini de ifade etmektedir. Kriz yönetimi, afet yönetimi, proje yönetimi, umut yönetimi, tıp özelinde ağrı yönetimi ve hemşirelik özelinde hasta bakım yönetimi, bu kullanıma bir dizi örnek olarak sıralanabilir. Bakım, eğitim ve iletişim bağlamlarındaki yönetim etkinliklerinin özerklik düzeyi yüksektir. Yani bu yönetsel süreçleri belirleyen kararlar hemşireye aittir. Kliniğin işleyişinin yürütülmesinde hemşire, kimi zaman özerk kimi zaman kurumun kurallarının veya kurum ve klinik yöneticilerinin talimatlarının aktarıcısı durumundadır.

  1. Karar Verici Rolü

  Hemşire hasta birey üzerinde bir mesleki uygulamayı bizzat yapmadan ya da yaptırmadan önce, uygulamayı biçimlendiren bir düşünsel süreç gerçekleştirmek durumundadır. Bu süreçte hasta bireyin tıbbi durumunu, hem onun hem de ailesinin beklentilerini ve olanaklarını, üyesi olduğu ekibin görüşünü ve yaklaşımını dikkate alması; eleştirel düşünme ve karar verme becerisini kullanması gerekir. Hemşirelik bakımı sunumunun ilk aşaması her bir hasta için en iyi bakım düzenini planlamaktır. Hemşire karar verici rolünde hasta adına tek başına karar vermemekte, öncelikle bireyi ve gerektiğinde ailesini bakım planına ve tedavi kararına ortak etmektedir. Karar vericilik, bir yandan hemşireliğin özerk rollerinden biri; diğer yandan diğer tüm hemşirelik rollerinin bir alt unsurudur. Bir rolün alt unsuru olarak karar verici olmayı, o rolde ne ölçüde bağımsız olunduğunun göstergesi olarak değerlendirmek olanaklıdır. Karar verme rolü doğal ve kaçınılmaz olarak kararın ve karar doğrultusunda gerçekleştirilen mesleki eylemin sorumluluğunu taşımayı, hesabını verebilmeyi gerektirmektedir. Bu durumla bağlantılı olarak karar vermenin bir parçası, kararı hayata geçirdikten sonra ikinci bir düşünsel süreç gerçekleştirmek; geriye dönük durum değerlendirmesi ve özdenetim yapmaktır.

  1. Hasta Savunucu Rolü

  Savunucu rolünde hemşire, hastayı bilgilendirme, onun karar vermesine yardım etme ve gerektiğinde sözcülüğünü yapma, onu tanı ve tedavi işlemlerinin yan etkilerinden ve komplikasyonlarından koruma gibi işlevleri yerine getirmektedir. Hasta savunucu rolünde hemşire, kendini ifade edemeyen hastanın haklarının korunmasına yardımcı olmaktadır. Hemşirenin savunucu rolü, tıpkı karar verici rolü gibi özerklikle ile yakından ilgilidir.  Savunuculuk rolünün temelinde, hastanın bakım ve tedavisinden sorumlu olan hemşirenin, hastaya en yakın ekip üyesi olması, hastayla yoğun iletişim kurması, hastanın ihtiyaçlarını bilmesi ve hastayı haksızlıklardan korumaya en uygun kişi olması yer almaktadır.

  1. İletişim ve Eşgüdüm Sağlayıcı Rolü

  Hemşirenin hasta bireyi anlama, onun kendi kendine karşılayamadığı gereksinimlerini saptayıp-karşılama, onun kendini iyi hissetmesini sağlama gibi temel görevleri bağlamında gelişmiş iletişim becerilerini başarıyla kullanması kritik bir önem taşımaktadır. Hemşire sözlü iletişimin yanında sözsüz iletişim becerilerini de kullanmakta.

  1. Rehabilite Edici Rolü

  Rehabilite edici rolü çerçevesinde hemşire, hasta bireyin travma veya hastalık gibi nedenlerle yapısal ya da işlevsel kayıpların bulunduğu durumda, bireyin bütün potansiyelini en üst düzeyde kullanabilmesini ve kayıp sonucu oluşan değişimlerle baş etmesini sağlayarak bu durum için hasta bireyi ve ailesini destekleyerek yardım etmektedir. Kaybolan işlevlerini olabildiğince kazandırarak, günlük yaşam etkinliklerini kolaylaştırarak ve psikolojik destek sağlayarak hastanın özerkliğini en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen bu rol bağlamında, hemşirenin bağımsızlık derecesinin yüksek olması söz konusudur.

  1. Konfor Sağlayıcı-Rahatlatıcı Rolü

  Konfor sağlayıcı-rahatlatıcı rolü çerçevesinde hemşirenin tedavi ve bakımı yaparken gereksinimlerin saptaması ve giderilmesi, özellikle bu hastalardan gereksinimlerini kendi olanaklarıyla karşılayamayacak olanları destekleyerek rahatlatması söz konusudur. Tıbbi ortamlarda amaç iyileşmeyi sağlamaktır.

 

  1. Tedavi Edici Rolü

   Tıbbi tanıya göre tıbbi tedavinin belirlenmesi, planlanması ve uygulaması tıp doktorlarının görevidir. Hemşireler ise genellikle tedavinin sadece uygulanmasında sorumluluk alarak fiilen görev yapar, tıbbi direktifi yerine getirirler. Hemşireler, sıcak soğuk uygulamalar, masajlar, solunum egzersizleri, postural drenaj gibi ilaç dışı tedavi işlemlerinde bağımsızdır. İlaç tedavileri ve cerrahi uygulamalar söz konusu olduğunda, tedavi edicilik hemşirelerin bağımlı rollerinden biri olmakla beraber 1990’dan itibaren bazı özel sertifika programlarına katılan hemşirelerin kendi uzmanlık alanlarında bağımsız hareket ettikleri görülmektedir.  İlk olarak tedavi edici rolünde, sorumlu oldukları hastaların ihtiyacı olan medikal ürünleri belirleme ve bu ürünlerin reçetesini yazma ve hastaya ürünler hakkında danışmanlık ve eğitim hizmetleri verme rolünü bağımsız olarak yerine getiren stoma ve yara bakımı-yönetimi hemşireleri olmuştur.

  1. Kariyer Geliştirici Rolü

  Günümüzde hemşireler, hasta ve sağlıklı bireye en iyi bakımı ve tedaviyi sağlamak için kariyer geliştirme yöntemlerini öğrenmekte ve mesleki uygulamalar konusunda kendilerini bilinçli bir şekilde sürekli geliştirip yetkinleştirmektedir. Bu sınırsızca ilerlemeye açık rolün oluşması, hemşireler için eğitim olanaklarının artmasıyla, hemşireliğin profesyonelleşmesiyle ve çalışma sahalarının genişlemesiyle ilgilidir. Bu rol, hemşirelerin eğitici, , yönetici, araştırıcı, danışmanlık verici, kalite geliştirici rolleriyle ve genel olarak mesleği sahiplenmeyle bütünlük arz etmekte ve hemşirelerin bağımsız rolleri arasında yer almaktadır.

  1. Özerk ve Sorumluluk Sahibi Olma Rolü

  Özerklik, modern dünyada önemli bir kavram, aranan bir nitelik ve bir etik değer olup sağlık alanı özelinde sağlık hizmetini alanların ve sağlık hizmetini verenlerin özerkliği olmak üzere iki şekilde gündeme gelmektedir. Hizmeti alanlar açısından özerklik; bireyin kendi değerleri, yargıları, inançları ve tercihleri doğrultusunda, bedenini ve sağlığını etkileyecek tıbbi uygulamalar konusunda karar vermesi olarak tanımlanmakta olup hizmeti verenlerin özerkliği ise, belirlenmiş yetkileri ve sorumlulukları çerçevesinde mesleki uygulamalarla ilgili kararları kendi inisiyatifleriyle almaları şeklinde ortaya çıkmaktadır. Süreklilik arz eden ve gelir getiren bir etkinliğin işten öte meslek olabilmesinin başlıca ölçütlerden biri olan özerklik, hemşirelik mesleği özelinde doğrudan bağımsız hemşirelik rolleri ile ilgilidir.

  1. Danışman Rolü

  Hemşirelik, toplum geneline sağlığı koruma ve geliştirme, yaşam kalitesini arttırma, hastalığa bağlı sorunlar ile baş etme ile ilgili kendi öz olanaklarını-kaynaklarını tanımaları ve kullanmaları konusunda danışmanlık etmektedir.

 

    Bu kısımda ise eleştirel düşünmeyi kısaca ele alalım. Temel becerilerden biri olan eleştirel düşünme, günümüzde hemşirelik literatüründe önemi giderek artan bir kavram olmaya başlamıştır. Hemşire eğitimciler ve araştırmacılara göre eleştirel düşünme, bir sorun analiz yöntemidir. Hem bireyin yaşam kalitesini hem de hemşirelik bakımının kalitesini etkileyen mesleki karar verme süreci; hemşirelerde farklı biçimlerde düşünme becerilerini ve hemşirelik bilgilerinde belirli bir birikimi gerektirir. Watson ve Glaser, eleştirel düşünmeyi problem çözme, sorgulama ve araştırma gibi aşamaları kapsayan genel bir süreç olarak tanımlamakta ve hem bir beceri hem de bir tutum olarak bunu beş boyutta incelemektedirler. Bu boyutlar; sorunu tanıma, sorunun çözümü için uygun bilgileri toplama ve seçme, yapılandırılmış ve yapılandırılmamış varsayımları tanıma, ilgili ve sonuca götürücü varsayımları seçme ve formüle etme, geçerli sonuçları çıkarma ve çıkarsamaların geçerliği tartışma olarak özetlenebilir.

     Watson ve Glaser’in eleştirel düşünme tanımlamasının, hemşirelik sürecinin basamakları ile paralellik gösterdiği görülmektedir. Bunlar şöyle sıralanabilir; sorunun tanımlanması, sorunun çözümü ve uygun bilgilerin seçilmesi ile durumun tanımlanması (planlama), uygun hipotezlerin seçimi ve formüle edilmesi (hemşirelik tanısı-uygulama), kararın sonucunu belirleme ve girişimin doğruluğuna karar verme (değerlendirme).

     Ülkemizde yapılan çalışma sonuçlarına göre, hemşirelerde eleştirel düşünme eğilim düzeyi diğer ülkelerden daha düşük olduğu söylenebilir. Günümüzde hemşirelerin, artık sadece söylenenleri yapan değil, aksine eleştirel düşünme ve karar verme becerilerini kullanarak sorumluluk alan sağlık profesyonelleri olmaları gerekmektedir.

İlayda Ertuğrul
Yüksek İhtisas Üniversitesi – Hemşirelik – 2.sınıf

Kaynaklar

  1. Dolan JA. History of Nursing, 12th Ed. Philadelphia: 1968
  2. Erdal E. Hemşirelikte Temel İlke ve Uygulamalar. İzmir: 1993
  3. Birol L. Hemşirelik Süreci. 4. Baskı. İzmir: Etki Matbaacılık Yayıncılık Ltd. Şti. 1997.
  4. Ulusoy F. İsa’dan bugüne hemşirelik. Türk Hemşireler Derneği Der. 1992; 2: 17-21
  5. Oktay S. Kadın hakları ve hemşirelik. Türk Hemşireler Derneği Der. 1981; 4: 5-11.
  6. Eren N. Çağlar Boyunca Toplum, Sağlık ve İnsan, Ankara: Eylül 1996.
  7. Özden YI. 8 Mart 1990’da kadınlar insanlığın neresinde. Türk Hemşireler Derneği Der.1990;

39(1): 5-6

  1. Torun S. Kırım Savaşında Hasta Bakımı ve Hemşirelik. Doktora Tezi, Çukurova

Üniversitesi, Adana, 2008.

  1. Akçay H. Hemşirelikte güç örgütlenmenin önemi. Türk Hemşireler Dergisi, 1998; 48(5): 32
  2. Özerklik İlkesi Çerçevesinde Hemşirenin Bağımsız Rolleri, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Adana, 2009
  3. Hemşirelikte Eleştirel Düşünme, Derleme, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Bolu,2013
  4. Vural AR, Kutlu O. Eleştirel Düşünme: Ölçme Araçlarının İncelenmesi ve Bir Güvenirlik Çalışması, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2004; 13(2): 189-199.
  5. Bulut S, Ertem G, Sevil Ü. Hemşirelik Öğrencilerinin Eleştirel Düşünme Düzeylerinin İncelenmesi, DEUHYO ED 2009; 2(2): 27-38
  6. Öztürk C, Karayağız GM, Dicle A. A comparison of problem-based and traditional education on nursing students’ critical thinking dispositions, Nurse Education Today 2007; 28(5): 627-32.
  7. Erkuş B, Bahçecik N. Özel hastanelerde çalışan yönetici hemşirelerin ve hemşirelerin eleştirel düşünme düzeyi ve problem çözme becerileri, Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul,2011
Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap