
Kriz Yönetimi ve Liderlik
Herkese selam! Umarım iyisinizdir ve her şey yolundadır:)
Bugün konumuz, kişideki liderlik özelliğinin en net şekilde ortaya çıktığı anlardan biri olan kriz anları ve kriz yönetimi. Kriz anları geldiğinde bazı insanlar yön kaybederken bazıları yön çizer. İşte bu yazıda nedenini konuşacağız.
Hayatın farklı evrelerinde, çok çeşitli koşullarda krizlerle karşılaşabiliyoruz. Bu bir doğal afetin yarattığı zorluklar olabileceği gibi, kurumsal hayatta yaşanan ani bir sorun da olabilir. Ancak durum ne olursa olsun, herkes bu anlarla aynı şekilde başa çıkamıyor.
Kimisi yaratıcılığını, kimisi pratikliğini kullanarak çözümler üretiyor. Bir başka deyişle, krizler kişinin içindeki liderlik potansiyelini açığa çıkarıyor.
Peki kriz yönetimi nasıl yapılır ve neden liderliği saptamada bu kadar önemlidir?
Kriz yönetimi, beklenmedik anlarda karşılaşılan problemlerden hızlı ve etkili şekilde, olabildiğince az hasarla kurtulmayı hedefleyen çözümleri yaratma sürecidir. Kriz yönetiminin liderlik özelliğini saptamada bu kadar önemli olmasının sebebi bana sorarsanız kişinin hazırlıksız olunan durumları çözebilme yeteneğine dayanır. Bu noktada da pratiklik, yaratıcılık ve güven faktörleri devreye giriyor. Bahsettiğim güven kavramı açmak gerekirse kişinin hem kendine güveni hem de sürece güvenini karşıladığını söyleyebilirim.
Aynı şekilde yaratıcılık da liderin ilham veren yönüyle ilişkilidir. Pratiklik de bu iki unsurun tamamlayıcısı ve kriz yönetiminin kilit noktasıdır. Çünkü bir krizi yönetmek için ne kadar hızlı aksiyon alınırsa o kadar az hasarla o krizden çıkılır. Hatta kimi zaman krizler fırsata bile çevrilebilir.
Örneğin, pandemi sürecinde birçok şirket büyük belirsizliklerle karşılaştı. Ancak bazı liderler, çalışanlarının sağlığını önceliklendirerek uzaktan çalışmaya hızla geçti, kriz iletişimini güçlü tuttu ve süreci bir dönüşüm fırsatına çevirdi. İşte bu, sadece bir yöneticilik değil; gerçek bir liderlik örneğidir.
Peki lider tüm bunları tek başına mı yapar? Elbette hayır.
Liderin ilham verdiği gibi kendilerinden ilham da aldığı, fikir alışverişi yaptığı, dinlediği ve harekete geçirdiği bir ekibi vardır. Ekip içindeki ilişkinin sağlıklı kalmasının sırrı da açık iletişim ve şeffaflığa dayanır. Ekip içindeki diyorum çünkü liderlik sadece yöneticiliğe mahsus bir özellik değildir. Bazen bir ekip üyesi, bazen bir öğrenci, bazen bir arkadaş bile kriz anında gösterdiği duruşla liderlik sergileyebilir. Önemli olan inisiyatif almak, sorumluluk üstlenmek ve süreci olumluya çevirmeye çalışmaktır. Lider aslında bir kişi değil bir özdür. Unvanlardan, mevkilerden bağımsız bir şekilde, kriz anında sorumluluk almaya cesaret eden, çözüm üretebilen herkes bu özle hareket ediyor demektir.
Sonuç olarak, evet krizler çetin süreçlerdir ve ansızın gelebilir. Ama bu gözünüzü korkutmasın. Krizler, güçlü liderleri ve sağlam ekipleri ortaya çıkaran sınavlardır. Her ne kadar yıpratıcı olsalar da, bu dönemler hem bireysel hem kurumsal olarak gelişmenin de en hızlı yaşandığı anlardır. Bu yüzden krizleri sadece sorun değil, aynı zamanda bir değişim fırsatı olarak görmek gerekir. Çünkü krizler aynı zamanda lider ruhların içindeki cevheri parlatır ve böylelikle onları görünür kılar:)
Peki ya siz, bir kriz anında nasıl bir lider olurdunuz?
Başka yazılarda görüşmek dileğiyle…
Cansu Kılıç
Hacettepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
3. Sınıf Temsilcisi