Hemşireliğin Görünmeyen Tarafı: Duygusal Emek Sömürüsü

Hemşireliğin Görünmeyen Tarafı: Duygusal Emek Sömürüsü

Her meslek grubu için duyguların yoksun olduğu bir çalışma ortamı düşünülemez. Özellikle insan unsurunun ön planda olduğu mesleklerde duyguların yoğunluğu daha da fazla hissedilmektedir. Hemşirelik mesleği de insana hizmet etmesi yönüyle bu mesleklerin başında gelmektedir. Hemşirelik en temel amacıyla hasta/sağlıklı bireylere bakım vermek ve bireylerin sağlığını korumak şeklinde açıklanabilir. Bu amacı gerçekleştirirken de vicdanlı, merhametli, her şeyden önce bir insana hizmet etme bilinciyle ve empati kurarak yaklaşır. Hastalara hasta merkezli bakım sağlama ve hasta bireylerle sürekli iletişim halinde bulunarak bakım hizmeti verirken duygularını yönetmek ve bu süreçte duygusal emek davranışı göstermek durumunda kalmaktadır.

Duygusal emek; kişinin kendi duygularını ve başkalarının duygularını iş veya ilişki beklentilerini karşılamak için yönetme eylemidir. Duygusal emeğin hemşireliğe yansıması ise toplumdaki hemşire profilidir diyebiliriz. Çünkü toplumumuza göre bakım veren bir hemşire; sürekli güler yüzlü, anlayışlı, karşılık beklemeden hizmet vermek zorunda olan, yeri geldiğinde canı pahasına emek vermek zorunda olan ve bunun için yemin etmiş kişilerdir. Hemşirenin görevini yaparken duygularını tamamen hastaya göre yönetmesi beklenmektedir. Hemşire, mesleğinin amacı gereği hastaya bakım ve tedavi yaparken hastalara karşı iletişimi açık, güler yüzlü olmalı yaşadığı herhangi bir durumu hastaya yansıtmamalı ve duygularını hastalara göre yönetmelidir. Sözgelimi ağrısı olan bir hastaya tedavi yaparken hastanın hissettiği ağrı ya da stresin yönetilmesi sürecinde gösterilen emek davranışının hemşirelikte önemli bir yeri ve anlamı bulunmaktadır. Hemşirelik için duygusal emek davranışı, “sürekli ulaşılabilir olmak”, “hastalara güvende olduğunu hissettirmek zorunda kalmak”, “empati kurmak”, ” karşılık beklemeden bakım vermek” olarak tanımlamıştır.

Peki bir hemşire için duygusal emek davranışı göstermek ne kadar mümkün?

Bir hemşire görevini yaparken duygusal emek davranışı göstermesi gerektiğinin ve duygularını hastaya göre şekillendirmesi gerektiğinin bilincindedir ancak bazen bu mesleği icra edenlerin de toplumun birer parçası olduğu ve hemşirenin de duyguları olduğu unutulmaktadır. Bu nedenle bir hemşire görevini yerine getirirken birincil amacı hasta ve hastanın duygusal sürecini yürütmek olsa da beraberinde kendi duygu durumunu da yönetmekte zorlanabilir. Toplumda “hemşire kendi duygu durumunu ve özel hayatını işine karıştırmamalı.” düşüncesi hakimdir. Bu nedenle bir hemşire kendi özel hayatında kötü bir gün geçirdiğinde, fazla ve ağır iş yüküyle çalıştığında, duygusal anlamda iyi hissetmediğinde bu süreci yönetemeyebilir.

İşte tam da bu noktada duygusal emek sömürüsü oluşmaktadır. Hemşireliğin görünmeyen tarafı… Genel itibariyle hemşirelik mesleği yaptığı işlerle geri planda kalan, sessiz ama kurtarıcı olması yönüyle kilit bir role sahiptir. Bu sebeple hemşireler yaptıkları her işte ve her alanda görünmeyen taraftadır. Gerek tedavi uygularken gerekse bakım verirken hemşireler hastalara karşı gösterdiği duygusal emeğin karşılığını alamamaktadır. Duygusal emek sömürüsü hemşirelikte; duygusal emek davranışlarına karşın hemşirenin maddi manevi emeklerinin karşılığını alamaması şeklinde açıklanabilir. Hemşirelerin duygusal emek davranışını yönetemediği durumlarda hastalardan, işverenlerden, çalışma arkadaşlarından ve çevreden gelen olumsuz geri dönütlerle hemşireler emek sömürüsü yaşamaktalar. Bunun sonunda hemşire tükenmişlik sendromu ve anksiyete problemleriyle baş başa kalır ve mesleğe olan ilgisi azalabilir.

Sonuç olarak hemşirelik topluma hizmet veren kutsal bir meslektir ve her hemşire görevini yerine getirirken merkezinde hasta vardır. Hastaya bakım sağlarken aynı zamanda hastanın duygusal sürecini de yönetmektedir. Bu zorlu süreci yönetirken insana en iyi hizmeti onu anlayan, empati kurabilen ve duygusal bir varlık olan insanın verebileceği unutulmamalı. Hemşirelik de insana ve insanlığa hizmet eden bir meslek olduğundan hemşirenin de duyguları olduğu unutulmamalı ve gösterdiği duygusal emeğin karşılığı maddi manevi sağlanmalıdır ve topluma bu anlayış aktarılmalıdır. Duygusal emeğin karşılığı sağlanmadığı takdirde meslektaşlarımız emek sömürüsüne maruz kalmaya devam edecektir ve duygusal emek sömürüsü mesleğimizi içten içe kemirecektir. 

Kaynakça:

1. https://www.academia.edu/124287175/Emotional_Labor_Behavior_of_Nurses 

Yaren Çalıcı 

Sanko Üniversitesi Hemşirelik Bölümü

3. Sınıf Temsilcisi

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap