fbpx

Eczacılıkta Kozmetoloji: Güzelliği Bilimle Buluştur

bir uzman krem hazırlıyor. masada krem, tonik ve serumlar bulunmakta.

Eczacılıkta Kozmetoloji: Güzelliği Bilimle Buluştur

Sağlıklı güzelliğin formülü, kozmetoloji ve eczacılık biliminin birleşiminde. Güzelliğinizi bilimle buluşturun.

         Kozmetoloji uygulamaları M.Ö 4000 yıllarından günümüze kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Antik çağlardan beri insanlar güzelliklerini artırmak ve bakımlı görünmek için çeşitli malzemeler kullanmışlardır. Antik Mısırlılar, özellikle zenginler, göz farı, allık, parfüm ve dudak boyası gibi çeşitli kozmetik ürünler kullanırlardı. Göz kapaklarına is veya kurum uygulaması çok yaygındı. Bazı ürünlerin yanı sıra, güneşten korunmak için de güneş kremi kullanırlardı. Antik Yunan ve Roma’da kadınlar çeşitli makyaj malzemeleri kullanırlardı. Ayrıca banyo kültürü de oldukça gelişmişti ve çeşitli aromatik yağlar ve banyo köpükleri kullanılırdı. Orta Çağ’a baktığımızda kil maskeleri, çeşitli bitkiler ve yağlar kullanılarak cilt bakımı yapılırdı. Ayrıca parfümler de oldukça popülerdi. Rönesans döneminde, kadınların beyaz teni korumak için zehirli maddeler içeren beyazlatıcı ürünler kullanması moda oldu. Ayrıca parfümeri sanatı da bu dönemde gelişti ve İtalya ve Fransa’da parfüm üretimi yaygınlaştı. 20. yüzyılda kozmetik endüstrisi hızla gelişti ve çeşitli kozmetik ürünler piyasaya sürüldü. Özellikle 1950’lerden sonra, cilt bakımı, saç bakımı ve makyaj ürünleri konusunda çok çeşitli ürünler ortaya çıktı. Günümüzde bakıyoruz ki kozmetik endüstrisi milyarlarca dolarlık bir sektör haline geldi ve kozmetik ürünler, insanların güzelliklerini artırmak ve kendilerine bakım yapmak için yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

         Kozmetik kelimesi ‘Kozmetikos’ kelimesinden gelir. Bu da düzenleyici ve süsleyici anlamına gelir. Logos da bilim anlamına geldiğine göre kozmetoloji cildi düzenleyici, süsleyici ve bakım amaçlı ürünlerin bilimi veya öğretisidir. Kozmetoloji, insanların güzelliklerini arttırmak, bakımlı ve sağlıklı bir cilde sahip olmalarını sağlamak amacıyla, kimya, biyoloji, farmakoloji, dermatoloji ve diğer bilim dallarının birleşiminden oluşan bir disiplindir. 

24.03.2005 tarihli ve 5324 sayılı Kozmetik Kanunu’na göre kozmetik ürün:

İnsan vücudunun epiderma, tırnaklar, kıllar, saçlar dudaklar ve dış genital organlar gibi değişik dış kısımlarına dişlere ve ağız mukozasına uygulanmak üzere hazırlanmış tek veya temel amacı bu kısımları temizlemek koku vermek, görünümünü değiştirmek, vücut kokularını düzeltmek, korumak veya iyi bir durumda tutmak olan bütün preparat ve maddelerdir. 

Kozmetoloji alanında yapılan araştırmalar, doğru bileşenlerin seçilmesi, doğru formülasyonların hazırlanması ve ürünlerin güvenli ve etkili olması için standartların belirlenmesi gibi alanlara odaklanır. Kozmetoloji, kozmetik ürünlerin ve güzellik hizmetlerinin yanı sıra, cilt hastalıkları, saç dökülmesi, tırnak hastalıkları gibi problemlerle de ilgilenir.  

Peki eczacılıkta kozmetolojiden ne şekilde bahsedebiliriz? 

        Eczacılıkta kozmetoloji, kozmetik ürünlerin geliştirilmesi, üretimi ve pazarlanmasıyla ilgilenen bir alandır. Kozmetolojinin eczacılıkla ilişkisi, kozmetik ürünlerin güvenliği, etkinliği ve kalitesinin sağlanması için gerekli olan regülasyonlar ve standartlar gibi konuları içermektedir. Bir kozmetik ürünün formülasyonu, bileşenleri, üretim süreci ve kalite kontrolü, kozmetik ürünlerin güvenliği ve etkinliği açısından önemlidir. Bu nedenle, kozmetik ürünlerin geliştirilmesi ve üretimi, eczacıların ve kozmetik mühendislerinin ortak çalışmaları sonucu gerçekleşir. Peki bu kavramları biraz açalım:

Güvenilirlik: İrritasyon yapmayan, cilt hassasiyeti yapmayan, oral toksisite yaratmayan, geçimsizlik yapmayan, zarar vermeyen

Kalite: Renk koku değişikliği, bakteriyel kontaminasyona yer vermeyen

Etkinlik: Nemlendirici etki, UV koruma, temizleyici etki, renk verici etki

Kullanışlılık: Form, boyut, verdiği his, koku, renk, tasarım vb.

Eczacılıkta kozmetoloji konusunda bir diğer önemli konu ise, kozmetik ürünlerin regülasyonu ve denetimiyle ilgilidir. Kozmetik ürünler, tıbbi ürünlerle farklılık gösterir ve bu nedenle farklı bir regülasyon sürecine tabi tutulurlar. Kozmetik ürünlerin, ulusal ve uluslararası düzenleyici kurumlar tarafından belirlenmiş olan standartlara uygunluğu, eczacıların sorumluluğu altındadır. Ayrıca, eczacılar kozmetik ürünlerin müşterilere uygun şekilde sunulması, kullanım talimatlarının doğru şekilde verilmesi ve müşteri şikayetleriyle ilgilenmesi gibi konularda da görev alırlar.

Sonuç olarak, eczacılıkta kozmetoloji, kozmetik ürünlerin güvenliği, etkinliği ve kalitesinin sağlanması için gerekli olan regülasyonlar ve standartlar ile kozmetik ürünlerin formülasyonu, üretimi ve pazarlanması konularını kapsar. 

Kozmetik bilim dalı çok disiplinli bir alandır bu alanda kimler çalışır?

  • Eczacı
  • Dermatolog
  • Biyolog, kimyager, mikrobiyolog
  • Pazarlamacı, reklamcı, ambalaj tasarımcısı

 

Eczacının Kozmetolojide Önemi 

12.10.2006 tarihli ve 26317 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan kozmetik yönetmeliğinin 6.maddesi kozmetik ürünlerin içeriğine ilişkin gereklilikleri bize gösterir. Bu gerekliliklere uymak, ürünlerin insan sağlığına zararlı olmayacak şekilde formüle edilmesini ve uygun testlerin yapılmasını içerir. Gelin bu maddeyi inceleyelim:

Madde 6- Piyasaya arz edilen bir kozmetik ürün, normal ve üretici tarafından öngörülebilen şartlar altında uygulandığında veya ürünün sunumu, etiketlenmesi, kullanımına dair açıklamalara veya üretici tarafından sağlanan bilgiler dikkate alınarak önerilen kullanım şartlarına göre uygulandığında, insan sağlığına zarar vermeyecek nitelikte olmalıdır.

Bu madde o kadar önemlidir ki gerek ülkemizde gerek yurt dışında yaşanan bazı vakalar bunu destekler. Bu vakalardan biri 2018 yılında ABD’de gerçekleşti. Bu vakada, bir güzellik salonu sahibi kendi markası altında ürettiği yüz kreminde ciddi bir hata yapmıştı. Krem, merhem olarak kullanılan bir madde olan triamcinolone acetonide içeriyordu. Bu madde, uzun süreli kullanımda ciddi yan etkilere neden olabilen bir kortikosteroiddir. Kremin kullanıcıları, ciltlerinde yanma, kaşıntı ve kabarma gibi ciddi yan etkiler yaşadılar. Daha da kötüsü, triamcinolone acetonide’nin yan etkileri arasında cilt incelmesi, deri lekeleri ve enfeksiyon riski bulunmaktadır. Olayın ardından, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) yetkilileri, ürünün kullanımının durdurulması ve geri çağrılması için bir bildiri yayınladılar. Ayrıca, FDA, salondaki diğer ürünlerin de incelenmesi gerektiğini ve bu ürünlerin de uygunluk testlerinden geçmesi gerektiğini belirtti. Bu olay, kozmetik ürünlerin uygun şekilde üretilmesi ve test edilmesinin yanı sıra kozmetik üreticilerinin, ürünlerinin içeriğini doğru bir şekilde belirlemesi, gerektiği testleri yapması ve ürünlerin insan sağlığına zararlı olmayacak şekilde formüle edilmesini sağlamalıdır. Bir diğer örnek, 2013 yılında Hindistan’da meydana geldi. Bu vakada, birçok insan, içerisinde cıva ve hidrojen peroksit gibi zararlı maddeler bulunan bir kozmetik ürünü kullandıktan sonra ciddi sağlık sorunları yaşadılar. Bu ürün, cilt beyazlatıcı bir krem olarak pazarlanıyordu ve özellikle kadınlar tarafından tercih ediliyordu. Ancak, ürünün içerisindeki cıva ve hidrojen peroksit gibi maddeler, cilt tahrişine, yanıklara, hatta kansere bile neden olabilen ciddi yan etkilere neden oldu. Sağlık otoriteleri, ürünün kullanımının durdurulması ve geri çağrılması için bir uyarı yayınladılar. Ayrıca, bu vakadan sonra Hindistan’da kozmetik ürünlerin üretimi ve satışı daha sıkı bir şekilde denetlenmeye başlandı.  Buradan yola çıkarak kozmetolojide neden eczacı da var olmalıdır? Sorusuna yanıt vermiş olduk. Böyle bir sektörün şu anda farklı sektördeki insanların elinde olması bizi endişelendiriyor. Halbuki yıllardır farmasötik teknoloji bilgilerini edinen, cildi yakından tanıyan, tablet basımını öğrenen, ilaç üretimini ve formülasyonlarını öğrenen bizleriz. Bu alanda varlığımızı daha çok göstermeye çalışmalıyız. Parası olan farklı sektördeki insanlar tabi ki kendi markalarını çıkarabilirler fakat tecrübeyi parayla satın alamazsınız. Bu alanda eczacılar deneyimleriyle bir adım ötededir ve yine deneyimleriyle var olmalıdır.

Eczanelerde kozmetoloji alanında yapay zekâ nasıl kullanılabilir? 

Özellikle son zamanlarda çok popüler olan yapay zekayı kozmetolojiye nasıl entegre edebiliriz diye düşünmeden edemedim. Derlediğim bilgileri sizlerle paylaşmak isterim. Eczanelerde kozmetoloji alanında yapay zekâyı, müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak, önerilerde bulunmak ve hatta özelleştirilmiş kozmetik ürünler sunmak için kullanılabiliriz. İşte birkaç örnek:

Yüz tanıma teknolojisi: Yapay zekâ tabanlı yüz tanıma teknolojisi kullanarak müşterilerin cilt tipini belirleyebilirsiniz. Bu sayede müşterilere, cilt tipine uygun ürünler önererek daha doğru ve etkili çözümler sunabilirsiniz.

Chatbotlar: Eczanelerde chatbotlar kullanarak müşterilere kozmetik ürünler hakkında hızlı ve kolay bilgi sağlanabilir. Chatbotlar, müşterilerin ihtiyaçlarını anlamak ve onlara doğru ürünler önermek için yapay zekâ algoritmalarını kullanabilir.

Kişiselleştirilmiş kozmetik ürünler: Yapay zekâ tabanlı bir yazılım kullanarak müşterilerin cilt tipi, yaş, cinsiyet, yaşam tarzı gibi faktörlere dayalı olarak kişiselleştirilmiş kozmetik ürünler sunabilirsiniz. Bu sayede müşterilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilir ve daha yüksek müşteri memnuniyeti sağlayabilirsiniz.

Stok yönetimi: Yapay zekâ tabanlı stok yönetimi yazılımı kullanarak, stok seviyelerini doğru bir şekilde tahmin edebilir ve stokta kalmış ürünleri belirleyebilirsiniz. Bu sayede müşterilerin ihtiyaçlarına daha iyi cevap vermek için doğru ürünleri stokta tutabilirsiniz.

Kozmetik ürünlerinde yapılan hayvan deneyleri hakkında    

Bazı yabancı kozmetik markaları, ürünlerinin güvenliği için hayvanlar üzerinde deneyler yapmakta veya yaptırmaktadır. Bizler ise bir ürün alırken bu duruma bazen duyarsız kalabiliyoruz, özellikle çevremizde de hayvanlar üzerinde deney yapan kozmetiklere karşı ciddi tepki gösteren ve o markaları asla kullanmayarak tepkisini belli eden arkadaşlarımız bize umut veriyor. Bu deneylerde, hayvanların ciltlerine, gözlerine, ağızlarına veya burunlarına kozmetik ürünlerin bileşenleri uygulanır ve hayvanların davranışları ve fiziksel tepkileri izlenir. Ancak, bu deneyler hayvanların acı ve stres yaşamasına neden olabilir ve deneyler sonunda hayvanların öldürülmesi gerekebilir. Ayrıca, hayvanlar insanlarla aynı değildir ve farklı türlerin yanıt verme şekilleri ve biyolojik farklılıkları nedeniyle, elde edilen sonuçlar insanlara doğrudan uygulanamaz.  Birçok ülke ve bölge, ülkemiz de dahil olmak üzere hayvanlar üzerinde kozmetik deneylerini yasaklamıştır ve bu nedenle bu markaların hayvan deneylerini yasal olarak gerçekleştirmesi mümkün değildir. Örneğin, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerde hayvanlar üzerinde kozmetik deneyleri yasaktır ve bu nedenle AB ülkelerinde satılan kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmediği doğrulanmıştır. Benzer şekilde, Kanada, Hindistan, İsrail, Yeni Zelanda, Norveç ve Türkiye gibi ülkeler de hayvanlar üzerinde kozmetik deneylerini yasaklamıştır. Ancak, Çin’de hayvanlar üzerinde kozmetik deneyleri hala yasal olarak yapılabilmektedir. Bu nedenle, bazı yabancı kozmetik markaları, Çin’de satılan ürünlerinin güvenliği için hayvanlar üzerinde deneyler yapmakta veya yaptırmaktadır. Bu markalar arasında L’Oreal, Estee Lauder, Maybelline, Avon, MAC Cosmetics, NARS ve Revlon gibi büyük markalar bulunmaktadır. Türkiye’de kozmetik ürünlerin güvenliği, insan gönüllülerin katılımıyla yapılan klinik testler, in vitro (hücre kültürü) testleri ve bilgisayar modellemesi gibi alternatif test yöntemleri kullanılarak belirlenmektedir. Ancak, yasaklamalara rağmen bazı yasa dışı deneylerin yapılabileceği endişesi bulunmaktadır. Bu nedenle, Türkiye’deki kozmetik ürünlerde hayvan deneyleri yapılmadığından emin olmak için sıkı denetimler yapılması ve yasalara uyulması önemlidir.

Kozmetolojide bir vaka incelemesi yapalım 

Vaka: Bir kozmetik üreticisi, yüz maskeleri üretmek istemektedir. Üretici, maskelerin içeriğinde doğal bileşenler kullanarak müşterilere kaliteli bir ürün sunmak istemektedir. Ancak, ürünlerinin üretim maliyetlerinin yüksek olmaması da önemlidir.

Çözüm: Formül danışmanlığı hizmeti veren bir uzman (örneğin eczacı), üreticinin taleplerini dikkate alarak doğal bileşenlerden oluşan bir yüz maskesi formülasyonu önerir. Formülasyon, cildi nemlendirmek ve beslemek için kullanılan avokado yağı, nemlendirici özellikleri olan hyaluronik asit, cilt tonunu eşitlemek için kullanılan papaya özü ve cilt yenileme özellikleri olan A vitamini içerir.

Ayrıca, üretim maliyetlerini düşürmek için, formülasyonda kullanılan maddelerin optimal oranlarını belirlemek için yapılan çalışmalar sonucu, maddelerin optimum oranları belirlenerek formülasyonun maliyetleri düşürülür.

Sonuç: Üretici, formül danışmanlığı hizmeti veren uzmanın önerdiği yüz maskesi formülasyonunu kullanarak kaliteli bir ürünü müşterilerine sunar. Üretim maliyetlerinin düşük olması, doğal bileşenler kullanımı ve kaliteli ürün sunumu, müşterilerin ilgisini çeker ve ürün başarılı bir şekilde pazarlanır. Bu örnek, formül danışmanlığı hizmetinin, kozmetik ürünlerin formülasyonu ve üretiminde önemli bir rol oynayabileceğini göstermektedir.

 

‘’Festina Lente’’Yavaşça acele edin. 

Özellikle cilt bakımı ve güzellik alanında, hızlı sonuçlara ulaşmak yerine doğru ve düzenli bir bakımın önemini vurgulayan bir sözle yazımı sonlandırmak istiyorum. Sağlıkla kalın.


EtkinKampüs, üniversite öğrencilerine yönelik düzenlediği etkinliklerle sadece akademik değil, aynı zamanda mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Etkin Kampüs’ün öğrencilere sunduğu  fırsatlar, onların alanlarındaki potansiyelini en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı oluyor.
Etkinliklere ulaşmak için tıklayın.
Kampüs temsilciliği hakkında detaylı bilgiye erişmek için tıklayın.


YAZAR:
Sümeyye Ekinci
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi – Eczacılık – 2. Sınıf
Linkedln

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap