
Spina Bifida Rehabilitasyonu
Spina Bifida Hastalığı ve Nöral Tüp Defektleri
Spina bifida hastalığı nöral tüp embriyonik gelişiminin erken safhalarında nöral tabakadan gelişen yani doğum öncesi dönemde ortaya çıkan hastalıktır. Nöral tüp yapısı; beyin dokusundan başlar, omuriliği içine alacak şekilde aşağı uzanan bir yapıdadır. Omurilik normal bir şekilde gelişmez ve nöral tüp defekti oluşur. Tüpün ucu açık kalır, santral kanal ve amniyotik sıvı etkileşimi devam eder. Tüpün üst ucu beynin içinde, alt ucu ise spinal kord içinde gelişir.
Bölgeler ve Anomaliler
1.Bölge – Spina Bifida
2.Bölge – Anensefali, hidrosefali
3.Bölge – Yüz orta hattında kapanma bozukluğu
4.Bölge – Sefalosel
5.Bölge – Sakral meningosel
Türkiye’de yapılan bir araştırmada görülme sıklığı 3/1000 olarak bulunmuştur. Bir bebek spina bifidalı olduğu zaman ikinci bebekte de görülme sıklığı 1/40’tır.
Spina Bifida’ya Neden Olabilecek Faktörler
-
- Annede folik asit veya vitamin eksikliği
- Ailede spina bifida öyküsü bulunması veya önceki bebeğin spina bifidalı olması
- Epileptik nöbeti olan anneler
- Obezite
- Diyabet
- İlk trimesterde maternal ateş
Spina Bifida Çeşitleri
-
- Spina Bifida Okülta : Gizli spina bifida olarak da bilinir. En hafif formudur. Genellikle belirti vermez. Meningslerde herniasyon yoktur. Vertebraların posterior arkının erimesidir ancak spinal kord ve spinal sinirler normaldir. Deride kıllanma, renk değişikliği, gamze şeklinde çukurlaşma, lipom görülebilir. Spinal korda ait patolojik değişiklikler ve nörolojik semptomlar her zaman görülmez. Çocuklarda üriner sistem sorunları, alt ekstremitelerde duyu kaybı, yürüme güçsüzlüğü, pes cavus görülebilir. Tanısı genelde sırt ağrısı gibi başka sebepten dolayı çekilen röntgen ile konur. Spinal kord hasarı gelişmediği için tedavi gerektirmeyebilir ama çok iyi takip edilmesi ve kontrol edilmesi gerekir.
- Meningosel : En az rastlanan türüdür. Vertebral arkın kapanması tamamlanmamıştır. Omuriliği çevreleyen zarlar bu açıklıktan dışarıya doğru fıtıklaşır. Bu çocuklar hafif derecede engele sahiptir. Sıklıkla lumbosakral bölgede oluşur. Servikal bölgede görüldüğünde hidrosefali de sıklıkla eşlik eder.
- Miyelomeningosel : Açık spina bifida olarak da bilinir. En sık görülen formudur. Spinal sinirler ve sinir kökleri kemik ve duradaki geniş arka defektten fıtıklaşmıştır. Kızlarda, erkeklere oranla 7 kat daha fazla görülür. Doğan çocukların %80’inde hidrosefali görülür.
Spina Bifida’da Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
Hastalığın tedavisinde ekip çalışması çok önemlidir. Nöroşiruji uzmanı, ortopedist, ürolog, fizyoterapist, ergoterapist, hemşire, sosyal hizmet uzmanı ve öğretmen bir ekip halinde çalışmalıdır.
Çocuğun maksimum fonksiyonunu kazanabilmesi ve potansiyelini kullanabilmesi için fizyoterapi programlarının devamlılığı ve anne-çocuk-terapist işbirliği oldukça önemlidir.
- Fizyoterapi ve Rehabilitasyonda Amaç
-
- Deformitelerin önlenmesi
-
- Motor yeteneklerin geliştirilmesi
-
- Mesane ve idrar yolu bakımı ve eğitimi
-
- Mobilitenin sağlanması
-
- Vücut imajının geliştirilmesi
-
- Çevreye olan ilginin geliştirilmesi
-
- Yardımcı araçların seçimi ve kontrolü
-
- Aile ve çocuğun cesaretlendirilmesi
Yaşa Bağlı Olarak 4 Grupta Spina Bifida’da Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
- Bebeklik ( Neonatal ) Dönem : Çocuk doğduktan sonra duyu-motor değerlendirilmesi pediatrik nörolog ve fizyoterapist tarafından yapılmalı, refleksleri test edilmeli ve genel deformiteler not edilmelidir. Kas uzunluğu ve EHA’yı koruyabilmek için pasif hareketler ve germe egzersizleri uygulanmalıdır. Normal motor gelişimi destekleyecek pozisyonlamalar yapılmalıdır. Ayak, eversiyon ve dorsifleksiyon pozisyonuna getirilerek varus ve ekin pozisyonu düzeltilmelidir. Deride duyu kaybı ve dolaşım problemleri bası yaralarına neden olabileceğinden dikkatli olunmalıdır. Konjenital kalça dislokasyonu olan bebeğe yaklaşım konservatiftir. Pasif egzersizler, germe egzersizleri, pozisyonlamalar, dersi bakımı ve aile eğitimi önemlidir.
- Okul Öncesi Dönem: Çocuğun evde ziyaret edilmesi, ev düzenlemeleri konusunda daha çok destek olmaktadır. Alt ekstremiteleri içeren pasif egzersizler ve germe egzersizleri EHA’yı koruma açısından önemlidir. Çocuğun aktif kol ve üst ekstremite hareketlerine katılımı cesaretlendirilmeli ve kuvvetlendirilmelidir. Stimülasyon ve oyun aktivitelerinden oluşan programlar daha yararlı olur. Oturma pozisyonunda çocuğun desteklenmesi üst ekstremite aktivitelerini destekleyecektir çünkü yüksek seviye lezyonu varsa oturmada güçlük çekecek ve oturma pozisyonunda ellerini destek amacıyla kullanacaklardır. Yürüyemiyor olsa bile ortotik destek sağlanarak ayakta durma eğitimi yapılmalıdır. Ambulasyonu sağlamak amacıyla gövde korseleri, baston, koltuk değneği ve yürütece ihtiyaç duyulur. KAFO VE AFO kullanılabilir.
- Okul Çağı Dönemi: Çocuğun fiziksel ve eğitimsel ihtiyaçları ayrıntılı değerlendirilmelidir. Fiziksel olarak çevre düzenlemeleri, çocuğun ulaşım, erişim ve rahat hareket edebilme koşullarına uygun bir şekilde düzenlenmelidir. Özellikle tekerlekli sandalye kullanan çocuklarda rampa düzenlemeleri, kapı genişliklerinin ayarlanması ve tuvalet düzenlenmeleri önemlidir. Tekerlekli sandalye kullanımı için iyi bir üst ekstremite fonksiyonuna ve kuvvetine ihtiyaç vardır. Şant kullanan çocuklarda baş ağrısı, kusma, el becerilerinde zayıflık gibi durumlar görülebilir bunlar hakkında da bilgili olunmalıdır. Kas kuvveti ve enduransı arttırmanın yanı sıra yüzme, tenis, TS basketbolu, el ile sürülebilen bisiklet gibi hobilerinin olması da önemlidir.
- Yetişkin Çağı Dönemi: Sosyal izolasyon ve obezite en önemli sorunlardır. Ek olarak eğitim problemi, iş problemi, sosyal ilişkilerde bozukluk, aile ilişkilerinin bozulması, depresyon, cinsel ve evlilik problemleridir. Bunlara yönelik sorunlar ayrı ayrı ele alınıp uygun rehabilitasyon uygulanması oldukça önemlidir.
Kaynakça
- Anne Shumway-Cook, Marjorie H. Woollacott. ‘Motor Control Theory and Practical Application’, Lippincott Williams & Wilkins, 2001.
- Davis Scrutton, Diane Damiano, Margaret Mayston. ‘Management of the Motor Disorders of Children with Cerebral Palsy’, London: Mac Keith Press, 2004.
- Jan Stephen Tecklin. ‘Pediatric Physical Therapy’, Lippincott Williams & Wilkins, 2013.
- Karel Bobath. ‘A Neurophysiological Basis for the Treatment of Cerebral Palsy’, Cambridge University Press, 1991.
- Sophie Levitt. ‘Paediatric Developmental Therapy’, Blackwell Scientific, 1984.
- Freeman Miller. ‘Physical Therapy of Cerebral Palsy’, Springer, 2007.
- Harold Yates, ‘Handbook on Cerebral Palsy Risk Factors, Therapeutic Management and Long- Term Prognosis(Neurodevelopmental Diseases-laboratory and Clinical Research)’, 2014.
- Suzann K. Campbell, Robert J. Palisano, Margo Orlin. ‘Physical Therapy for Children, 4th Edition’, Elsevier, 2012.
- Alfred L. Scherzer, Ingrid Tscharnuter. ‘Early Diagnosis and Therapy in Cerebral Palsy : a primer on infant developmental problems’, New York : M. Dekker, c1990.
- Mark Drcanh, ‘The clinical practice of pediatric physical therapy’.
- Susan B O’Sullivan, Thomas J Schmitz. ‘Improving functional outcomes in physical rehabilitation’, F. A. Davis Company, 2009.
Betül Baran
İstanbul Medipol Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü
3. Sınıf Temsilcisi