Sessiz Hastalık; Anksiyete ile Yaşayan Hastalarda Hemşirelik Bakımı 

Sessiz Hastalık; Anksiyete ile Yaşayan Hastalarda Hemşirelik Bakımı 

Anksiyete, birçok insanın farkında olmadan yaşadığı, bedeni ve ruhu aynı anda etkileyen karmaşık bir duygu durumudur.

Türkçe’de iç sıkıntısı , kaygı bunaltı gibi sözcüklerle ifade edilen anksiyete kavramı özetle nedeni bilinmeyen,içten gelen, kötü birşey olacakmış endişesi ile yaşanan bir bunaltı duygusu olarak tanımlanır.

Anksiyete aşırı korku ve kaygı durumları ile karakterizedir. Ancak anksiyete ve korku kavramları sıklıkla birbiri yerine kullanılan kavramlardır.

Korku bilinen bir dış tehlikeye karşı ortaya çıkan fizyolojik ve duygusal yaşantıları tanımlarken, anksiyete ise belirlenemeyen nedenlerle ortaya çıkan belirgin olumsuz duygulanımla karakterizedir.

Anksiyete Bozuklukları ise anksiyetenin şiddetine, süresine ve anksiyetenin günlük hayatı etkilemeye başlaması ve işlevselliği bozmasıdır.

Hastada bulunan bu anksiyetik durum;

-Beklenen düzeyde değilse 

-Zamanla azalmak yerine daha da şiddetleniyorsa 

-Kişi artık bu duruma katlanamıyorum diyorsa 

-Bu psikolojik durum fiziksel belirtiler de vermeye başlamışsa

Kardiyovasküler Sistem de; Taşikardi, çarpıntı hissi, göğüs ağrısı

Kas-İskelet Sistemi; Ağrı, sızı, yorgunluk

Solunum Sistemi;Nefes darlığı, iç çekme, hiperventilasyon

Nörolojik Sistem; Görme bulanıklığı, baş dönmesi

Genito-Üriner Sistem; Sık idrar, mentürasyon bozukluğu,cinsel bozukluk

Gastointestinal Sistem; Yutma güçlüğü,karın ağrısı, diare gibi bulgular 

anksiyetenin patolojik hala geldiğinden bahsedebiliriz. 

Anksiyete Bozuklukları Tedavisi

Anksiyete ile acile ya da hastaneye başvuran hastalara yönelik tedavi farmakolojik ve farmakolojik olmayan tedaviler olmak üzere pek çok şekilde uygulanır.

Öncelikle anksiyete bozukluğu ile acile krizle gelen hastanın huzursuzluğu yatıştırmalıdır.

Kişiye hastalığı hakkında bilgi verilmeli, güven ilişkisi kurulmalıdr.

Hastalık öyküsü ve ve hastalığın seyri alınarak gerekli tedavi programı düzenlenmelidir.

Psikoterapi teknikleri kullanılabilir.

İlaç tedavisinde ise antidepresan ve anksiyolotik ilaçlar kullanılır.

İlaçların yan etkisinin yarattığı sorunlara karşı hasta yeterince bilgilendirilmelidir.

Hemşire bu durumlarda iyi bir gözlemci olmalıdır.Hasta ile olumlu kişilerarası ilişkiler geliştirilmelidir.

Tüm tedavi yöntemlerini hastaya açıklamalıdır.

Çevresel fiziksel uyaranlar en aza indirilmeli ve güvenli bir çevre oluşturulmalıdır.

Hasta ilaç alıyorsa ilaçların takibi yapılmalıdır.

Ağrısı olan hastalarda ağrısını gidermeye yönelik uygulamalar yapılabilir.

Anksiyete yaşayan kişiler genellikle yalnız hissederler. Bu nedenle hemşirelerin empatik, sabırlı ve anlayışlı olmaları gerekir. Bazen bir hemşirenin sadece sessizce dinlemesi, hastaya ilaçtan çok daha fazla iyi gelebilir.

Hemşire ayrıca hastaya stresle baş etme yöntemlerini öğretmeli, derin nefes alma, meditasyon veya gevşeme teknikleri gibi yöntemleri uygulamasını teşvik etmelidir.

Anksiyeteli bir hastaya yaklaşımda en önemli bir diğer unsur da  terapötik iletişimdir. Hemşire, hastayı yargılamadan dinlemeli, duygularını ifade etmesine olanak tanımalı ve empati kurmalıdır. “Seni anlıyorum, bu hislerin normal” gibi destekleyici ifadeler, hastanın güven duygusunu güçlendirir ve hastanın kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı olur. Bu yaklaşım aynı zamanda hastanın kontrol duygusunu yeniden kazanmasına yardımcı olur.

Anksiyete, birçok kişinin sessizce mücadele ettiği görünmez bir hastalıktır. Bu süreçte hemşirelerin anlayışlı, sabırlı ve destekleyici yaklaşımı hastaların iyileşme yolculuğunda büyük fark yaratır. Bir hemşirenin sakin sesi, empatik bir sözü ya da güven veren varlığı bazen en etkili tedavi olabilir. 

Sonuç olarak anksiyete, bireyin yaşam kalitesini ciddi ölçüde etkileyen sessiz bir hastalıktır. Hemşirelik bakımı sadece ilaç uygulamakla sınırlı değildir; aynı zamanda hastanın ruhsal, duygusal ve sosyal yönlerini de kapsar. Anksiyeteli bir hastaya empatik, sabırlı ve bilinçli bir yaklaşımla destek olmak, iyileşme sürecinin en önemli basamaklarından biridir. Unutulmamalıdır ki, bazen bir hemşirenin anlayış dolu bir sözü bile hastanın en etkili ilacı olabilir.

Nida Osanmaz

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Hemşirelik Bölümü

4. Sınıf Temsilcisi

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap