Mühendislik Öğrencilerinin En Çok Yaptıkları Hatalar ve Çözümleri

Mühendislik Öğrencilerinin En Çok Yaptıkları Hatalar ve Çözümleri

“Mühendislik öğrencisi” denildiğinde ilk akla uykusuzluk, ders çalışmakla geçen bir hayat, tabiri caizse ‘nerd’ dediğimiz teknik konulara fazlasıyla odaklanan kişiler ve sırtında kocaman bir Monster çanta geliyor.
Sanırım yapılan en büyük hatalardan biri de bu izlenimin oluşmasına izin vermek.
Yoğun ders temposuyla geçen bir hayat olduğu doğru, fakat zamanı bir proses gibi görüp kontrolü sağlamak bir mühendislik öğrencisi için en önemli şeydir.
Öncelikle, mühendislik öğrencisi bu algıyı kırmak için adım atmalıdır. Çünkü mühendislik sadece formüller değil, hayatı tasarlamayı öğrenmektir.

Zaman Yönetimini Küçümsemek

Zaman kontrolünü küçümsemek ileriki hayatımıza ciddi “puanlar” kaybettirir.
“Her şey son geceye kalıyor, konuları tamamlayamıyorum.”
Bu cümleyi hepimiz ya kurduk ya da çevremizden duymuşuzdur.
Sonuç? Stres, düşük performans ve artan hata oranı.

Kevin Kruse’un “Zaman Yönetimi Hakkında 15 Sır (15 Secrets About Time Management)” kitabı bu konuda oldukça ilham verici.
Yazar, milyarderler, olimpiyatçılar ve girişimcilerle yaptığı röportajlarda en etkili 15 zaman yönetimi ilkesini paylaşıyor:

  • Zaman, en değerli ve en az bulunan kaynağınızdır.
  • En önemli görevinizi belirleyin ve önce onu yapın.
  • Yapılacaklar listesinden değil, takviminizden çalışın.
  • Ertelemeyi yenmek için gelecekteki kendinizi motive edin.
  • Her zaman yapılacak daha fazla iş olacaktır.
  • Her zaman bir defter taşıyın.
  • Gelen kutunuzu düzenli kontrol edin.
  • Son çare olarak toplantıları planlayın ve katılın.
  • Acil hedeflerinizi desteklemeyen her şeye “hayır” deyin.
  • Pareto ilkesini (80/20 kuralını) uygulayın.
  • Güçlü yönlerinize ve tutkularınıza odaklanın.
  • İşinizi tekrarlayan temalarla toplu işleyin.
  • 5 dakikadan kısa sürecek işleri ertelemeyin.
  • Sabah rutinlerini zihni, bedeni ve ruhu güçlendirmek için kullanın.
  • Verimlilik, zamanla değil; enerji ve odakla ilgilidir.

Bu kitabı incelemek, mühendislik öğrencileri için büyük bir artı yaratabilir.
Çünkü zamanını yöneten, hayatını da yönetir.

İletişim Becerilerini Geliştirmemek

Mühendislik yalnızca teknik bilgiyle değil, iletişimle de ilgilidir.
Birçok öğrenci, “Ben teknik insanım, konuşmam önemli değil.” düşüncesine kapılıyor.
Oysa mezun olduktan sonra ekip yönetimi, sunumlar, saha görüşmeleri veya raporlama gibi süreçlerde en çok gereken şey iletişim becerisidir.

Sınıf içinde bile aynı bölümde olup “bambaşka gezegenlerde” dolaşan insanlar görüyoruz.
Oysa her insan bir bakış açısı kazandırır  iyi ya da kötü fark etmez, her etkileşim kişisel gelişime katkı sağlar.
Farklı fikirler, farklı düşünme biçimlerini doğurur; ve bu da bir mühendisi sadece bilgiyle değil, vizyonla büyütür.

Kendini Sadece Okul Sınırlarında Geliştirmek

Bu konuya en güzel örneklerden biri staj dönemleridir.
Staj yaptığım yerdeki müdürüm bir gün şöyle demişti:

“Mezun olduğunda çoğu kişi hâlâ öğrenci kafasıyla sahaya geliyor. Artık öğrenci olmadıklarının bilincine varmalılar.”

Kendini okuldan ayrıştıramayan, sadece sınavlar ve notlar üzerinden ilerleyen öğrenciler, mezuniyet sonrası adaptasyon sorunu yaşar.
Oysa mühendislik yalnızca kitaplardan ibaret değildir hayatın kendisi bir laboratuvardır.
Etkinliklere, yarışmalara, seminerlere katılmak, farklı insanlarla çalışmak bu farkı yaratır.
Kendini sınıfın dışına taşıyan öğrenciler mezun olmadan “gerçek mühendis” gibi düşünmeyi öğrenir.

Elalem Ne Der?” Sendromu

Türkiye’de öğrencilerin en sık yaptığı hatalardan biri:

“Elalem ne der, bölümüm uzarsa?”

Bu düşünce, pek çok öğrenciyi öğrenmek yerine ezbere yönlendiriyor.
“Öğrenmeme gerek yok, geçiyim yeter.”
Bu cümle kısa vadede rahatlatıcı görünse de, uzun vadede en büyük kayıplardan biri haline geliyor.
Elbette kimse bölümünün uzamasını istemez ama sadece 4 yılda mezun olmak için 4 yılını harcamaya gerçekten değer mi?
Bazen öğrenmek, aceleyle geçmekten çok daha değerlidir.

Kıyaslama Kaynaklı Stres

Mühendislik, doğası gereği yoğun bir bölümdür.
Fakat daha az yoğun bölümlerde okuyan arkadaşlarımızla vakit geçirdiğimizde, birçok mühendislik öğrencisi kendini stres altında hissediyor.
Oysa herkesin öğrenme şekli, ilgi alanı ve odak kapasitesi farklıdır.
Kendi ilgi alanında çalışırken harcadığın vakti yük olarak değil, kendine yatırım olarak görmelisin.
Sevdiğin bir konuda çalışmak yorgunluk değil, tatmin getirir.
Gerçek başarı, başkalarıyla kıyaslayarak değil kendinin dünüyle yarışarak gelir.

Sonuç: Mühendis Olmak, Hayatı Tasarlamayı Öğrenmektir

Mühendislik yalnızca sistem, denklem ya da proje değil; aynı zamanda kendi yaşamını optimize etme sanatıdır.
Zamanını yöneten, iletişimini güçlendiren, okul sınırlarını aşabilen bir mühendis; fark yaratmaya daha öğrenciyken başlar.
Hatalarını fark eden her öğrenci, aslında en büyük adımı atmıştır çünkü mühendislik, hatalardan öğrenme sanatıdır.

Merve Özcirit

Süleyman Demirel Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

4. Sınıf Temsilcisi

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap