
Doğuma Hazırlık Eğitimi Nedir, Neden Önemlidir?
Merhabalar, ben Fenerbahçe Üniversitesi Ebelik 4. sınıf öğrencisi Ayşe Erdinç. Bu blog yazımda prekonsepsiyonel dönem, gebelik, doğum ve doğum sonrası süreci bilinçli, sağlıklı ve özgüvenli bir şekilde geçirmeye yardımcı olan doğuma hazırlık eğitimlerinin önemine dikkat çekmek istedim. Keyifli okumalar dilerim.
Prenatal Dönemde Doğuma Hazırlık Eğitiminin Faydaları
Doğum süreci insan yaşamının en önemli olaylarından biri olup bir kadını hem gebelik hem de doğum ve doğum sonu periyotta pek çok tehlike ile karşı karşıya bırakabilir. Gebelik ve doğum süreci yaşam döngüsü içerisinde fizyolojik olarak algılanan bir olay olmasına karşın kadın ve eşi için önemli bir stres kaynağıdır. Özellikle gebelik, doğum ve doğum sonu dönemi içeren bu endişeler ve soru işaretleri ilk defa anne ve baba olacak çiftlerde daha fazla kaygı yaratmaktadır. Ayrıca doğum eylemi her aşamasında tamamen kontrol edilebilen bir süreç değildir. Bu yolculukta korku, endişe, bilgi eksikliği ve baş edememe gibi bir takım engellerle karşılaşılabilir. Bu sürecin aşılmasında en iyi ve doğru olan yol, gebelik dönemi boyunca yeterli eğitim ve doğum sırasında ise doğum desteği almaktan geçmektedir. Bu nedenle prenatal dönemde verilecek olan eğitimler oldukça önemlidir. Prenatal bakımın temel amacı; anne ve bebeğin sağlığının korunması ve geliştirilmesi, ailenin fiziksel, psikolojik ve sosyal olarak adaptasyonunun sağlanması, önceden var olduğu bilinen ya da bu dönemde karşılaşılabilecek sağlık sorunlarının erken tanı ve tedavisinin sağlanmasıyla maternal, fetal ve neonatal mortalite ve morbiditeyi en aza indirmektir. Bu dönemde yapılan eğitimler ile anne ve fetus sağlığı olumlu yönde etkilenir, anne ile baba adayının gebelik, doğum ve doğum sonu döneme ilişkin bilgileri artar, var olan bilgileri güncellenir ve yeni durumuyla baş etmesi kolaylaşır.
1970’li yıllarda dünyada kadın hareketlerinin artmasıyla birlikte kadınların güçlenmesi anne adaylarının da doğuma ilişkin beklentilerinin ve almak istedikleri perinatal bakım şekillerinin değişmesine neden olmuştur. Bundan 30 yıl öncesine kadar kadınlar üreme, gebelik ve doğuma ilişkin öğretileri annesinden, kardeşinden ya da sosyal çevresindeki kişilerin deneyimlerinden öğrenmekteydiler. Geçmişte doğuma hazırlık eğitimleri aile arasında ve sosyal çevrenin desteğiyle geleneksel yöntemler ışığında yapılmaktaydı. Günümüzde ise doğum alanında gerçekleşen birçok değişime paralel olarak kadınlar artık gebelik sürecinde doğumun merkezinde olmayı istemekte, doğum stresiyle ilaçlar dışında, kendi becerileri ve öğrendikleriyle doğumu güzel bir deneyim olarak yaşayıp bu deneyimi eşleri ile paylaşmayı istemektedirler.
Prenatal dönemde verilen eğitimler gebe/lohusa ve ailesinin fiziksel ve psikososyal açıdan uyum sağlayabilmeleri için bakım, destek ve eğitim gereksinimlerinin karşılanmasına yardım etmekte ve rehber olmaktadır. Doğum korkusunun azaltılmasında yapılan eğitimlerin kadının kendi bedenini fark ederek bilinçli davranışlara yönelmesi, olumlu duygu hissetmesi ve kendine güvenini artırmanın yanında doğum sürecini ve sonuçlarını olumlu yönde geliştirmesi gibi etkileri olmaktadır.
Emzirme Döneminde Doğuma Hazırlık Eğitiminin Faydaları
Doğuma hazırlık eğitimleri içerisinde yer alan anne sütü ve emzirme eğitimleri ile doğum sonu dönemde ten tene temas ile birlikte ilk emzirme zamanını olabildiğince öne almak hedeflenmektedir. Buradaki amaç erken dönemde emzirmenin başlamasıyla anne bebek bağlanmasını güçlendirerek emzirme süresini uzatmaktır. İlk emzirmenin başlatılması ve etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için verilen eğitim ve danışmanlık oldukça önemli olup burada eğitimci olan ebe ve hemşireler de kilit rol oynamaktadırlar. Yenidoğan ve süt çocukluğu dönemlerinde, sadece anne sütüyle beslenme ve toplam emzirme süresini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bebeğin doğum tartısı, doğum şekli, doğum sayısı, ten temasının sağlanması ile anne bebek temasının erken dönemde başlatılması, emzirmeye ilk başlama zamanı, emzirme pozisyonu, postpartum erken dönemde formül mama kullanımı, biberon kullanımı, anne yaşı, eğitim durumu, sosyal sınıfı, ekonomik durumu, sigara içme, annenin çalışıyor olması, çalışma koşulları, doğum sonrası depresyon, doğumda analjezik madde kullanımı, annenin bilgi durumu, emzirme desteği, emzirme niyeti ve annenin emzirme eğitimi alması bu faktörlerin en önemlileri arasında yer alır . Emzirme süresinin ve uygun ten tene temasın sağlanmasında doğuma hazırlık eğitimlerinin önemli katkısı olduğu düşünülmektedir.
Doğuma Hazırlık Eğitiminin Tarihsel Süreci
Doğuma hazırlık sınıflarının tarihsel sürecine baktığımızda; dünyada 1930 yıllarında başlamış olup etkinliğini artırarak günümüze kadar devam ettiğini görmekteyiz. Bu süreç içerisinde çeşitli dönemlerde farklı felsefe ve akımların etkisi ile Dick- Read, Bradley, Leboyer, Mongan Metodu, Pam England, Gaskin, Odent, Lamaze yöntemi gibi doğuma hazırlık felsefeleri etkin ve popüler olmuştur. Bu yöntemler içerisinde Lamaze yöntemi en çok Amerika ve Avrupa’da etkin olmuştur. Günümüzde verilen doğuma hazırlık sınıflarında ise karma bir model kullanılmakta olup doğal doğum felsefesi benimsenmektedir. Ülkemizdeki doğuma hazırlık sınıflarının tarihi ise dünyada olduğu kadar eski değildir. Sağlık Bakanlığı’nın sezaryen oranlarının azaltılması amacıyla normal doğumu desteklemesi ve anne dostu uygulamaları yaygınlaştırması ile birlikte doğuma hazırlanmak için eğitim almanın önemi vurgulanmaya başlamıştır. Bunun yanında bu sürecin medya ve diğer sosyal araçlarla halka duyurulması, ayrıca ebe ve hemşirelerin de düzenlenen eğitim programlarıyla bu konudaki görev, yetki ve sorumlulukları hususunda farkındalıklarının artırılması doğuma hazırlık sınıflarının tercih edilmesinde etkili olmuştur. Bu girişimlerle birlikte doğuma hazırlık sınıfları kurumsallaşarak kamu hastanelerinde de yaygınlaşmaya başlamıştır .
Doğuma Hazırlık Eğitiminin İçeriği
Ülkemizde verilen doğuma hazırlık eğitimlerinin içeriklerini incelediğimizde; üreme sisteminin anatomi ve fizyolojisi, fetal büyüme ve gelişme, doğum öncesi dönemde egzersizler, gebelikte cinsel yaşam, gebelikte fizyolojik ve psikolojik değişiklikler, bebeğin büyüme ve gelişimi, gebelikte yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı, fetüs için teratojenik etkenler, gebelikte öz bakım, doğumun başlangıç belirtileri, eşin/partnerin ya da yardım eden kişinin eğitimi, doğum eylemindeki uygulamalar, emzirme, yenidoğan bakımı (fiziksel ve ruhsal), aile planlaması, ebeveynliğe geçiş, aile içi roller, aile sağlığını yükseltme ve cinsellik gibi konular yer almaktadır. Doğuma hazırlık sınıflarında verilen bu eğitimler ve açılacak olan sınıflar gereksinimlere göre de değişiklik gösterirler. Doğuma hazırlık eğitimleri sadece erken ve geç gebelik dönemlerini kapsamamalıdır. Bu eğitimlerin içerisinde prekonsepsiyonel dönemden anne-babalığın ilk aylarına ilişkin özellikli eğitimleri içeren bir programa yer verilmelidir. Gebeliğin ilerlemesi ile birlikte doğuma yaklaştıkça verilen eğitimler çiftlerin fiziksel ve psikolojik olarak doğuma ve doğum sonrası döneme hazırlık sürecini kapsar. Bunlarla birlikte eğitimler; doğum eylemi, doğum dalgalarıyla baş etme ve doğumda alternatif pozisyonlar, doğumda destek, olası girişimler, nonfarmokolojik yöntemler, solunum, meditasyon ve gevşeme egzersizleri, rahatlama teknikleri gibi eğitimler ile anne adayını ve eşini doğuma hazırlamaktadır.
Sonuç
Yapılan araştırmalarda, eğitim alan gebelerin sezaryen oranının daha düşük olduğu, doğuma bilinçli olarak hazırlandıkları, doğum eylemini yönetebildikleri ve aktif görev aldıkları, bu nedenle memnuniyet düzeyi ve öz güvenlerinin arttığı, doğum sonrası lohusalık depresyonuyla daha az karşılaştıkları, kendi öz bakımları ve bebek bakımı konusunda daha rahat oldukları, taburculuğa hazır oluşluk düzeylerinin arttığı, annenin bebeğini olumlu algıladığı, ona bağlanma sürecinin hızlı olduğu ve benlik saygısının arttığı, ilk altı ayda yalnızca anne sütü ile beslenme oranlarının ve emzirme süresinin arttığı saptanmıştır .
Kaynakça
- Yılmaz Esencan, T., Karabulut, Ö., Demir Yıldırım, A., Ertuğrul Abbaşoğlu, D., Külek, H., Şimşek, Ç., Küreşir Ünal, A., Küçükoğlu, S., Ceylan, Ş., Yavruturk, S., & Kılıçcı, Ç. (2018). Doğuma hazırlık eğitimi alan gebelerin doğum şekli, ilk emzirme zamanı ve ten tene temas tercihleri [Type of delivery, time of initial breastfeeding, and skin-to-skin contact of pregnant women participating in childbirth preparation education]. Florence Nightingale Hemşirelik Dergisi, 26(1), 31–43.
- Turgut, N., Güldür, A., Çakmakçi, H., Şerbetçi, G., Yildirim, F., Yumru, A. E., Bebek, A., & Gülova, S. S. (2017). Gebe okulunda eğitim alan gebelerin bilgi düzeyleri üzerine bir araştırma. Journal of Academic in Nursing, 3(1), 1–8.
Ayşe Erdinç
Fenerbahçe Üniversitesi Ebelik Bölümü
4. Sınıf Temsilcisi