
Antibiyotik Direnci Önleme Stratejileri ve Halkı Doğru Bilinçlendirme
İnanın antibiyotikler keşfedilmeseydi 21. Yüzyılı görebilir miydik büyük bir muamma. Bakterilere karşı en büyük savunma kaynağımız antibiyotiklerdir. Ancak her derde deva niyetine her an kullanmak ne kadar doğrudur? Bakteriler, sandığımızdan daha akıllı ve karmaşık yapılardır. Biz onlara saldırdıkça onlar yeni kaçış yolları bulurlar. Haliyle bizim savaş mekanizmamız çöp olur. Antibiyotiğin bilinçsiz ve gereksiz kullanımı buna neden olur. Buna Antibiyotik direnci diyoruz. Bu emin olun sandığımızdan çok daha ciddi bir sağlık tehdididir. Bu sorunu önlemek adına etkili yöntemler geliştirmek ve halkı bilinçlendirmek gerekir.
Bazı bilinçsiz hekimlerin, evdeki ‘’Nasıl olsa işe yarıyor’’ denilip içilen ilaçların sonucu olarak direnç oluşabilir. Soğuk algınlığı ve grip gibi viral hastalıklara karşı da antibiyotikler etkili sanılıyor. Ancak öyle değildir. Buna ek olarak tedavi bitmeden semptomlar geriledikçe hastaların ilacı keyfi olarak bırakması da dirence neden olabilir. Bakteriler tam olarak yok olmadan ilacın bırakılması, onların daha da güçlü şekilde geri gelerek tekrar hastalığın nüksetmesine sebep olacaktır. Daha da farklı bir noktayı örnek vermek gerekirse Tarım ve hayvancılıkta aşırı antibiyotik kullanımını gösterebiliriz. Daha hızlı büyümeyi teşvik etmek amacıyla kullanılan ilaçlar bakterilerin direnç oluşturmasına neden olmaktadır.
- Eminim diyorsunuz ki ‘’İyi güzel de, bunu nasıl önleyeceğiz?’’
Eğer toplum bilinçlendirilip antibiyotikler yalnız doktor reçetesi ile alınırsa, tedavi bitmeden reçete edilen doza sadık kalınırsa, gereksiz kullanımdan kaçarsak büyük bir ilerleme kaydedebiliriz. Buna ek olarak haliyle dolaylı yollarla da bakterileri alt edebiliriz. Hijyen konusunda hassasiyet göstererek enfeksiyonların yayılmasını önler; grip, zatürre vb. aşıları yaptırarak antibiyotik ihtiyacını azaltabiliriz. Halk kadar hekimlerin ve sağlık çalışanlarının bilinçlendirilmesi de gereklidir. Medya ve eğitim kampanyaları ile bu konuya dikkat çekilmelidir. Okullarda bu konu hakkında dersler verilip çocukluk çağından halk eğitilmelidir.
Bu hepimizin ortak sorunudur. Bir kısmımızın umursamazca davranması hepimizin hayatını tehdit etmektedir. Bununla başa çıkmak için tüm dünyanın, hükümetin, hekimlerin birlikte ortak olup iş birliği yapması esastır. Herkes üzerine düşeni yapmalı ve dünyayı daha güvenli bir yer haline getirmelidir.
Berfin Sıla Aydın
Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Bölümü
2. Sınıf Temsilcisi
ellerine sağlık, muhteşemsinn 🤍