Yenidoğanda Hipoglisemi

Yenidoğanda Hipoglisemi

Merhabalar herkese. Ben Marmara Üniversitesi Ebelik 3. sınıf öğrencisi Fatma Beyza Varlıklı. Bugünkü yazımda yenidoğanlarda çok dikkat edilmesi gereken hipoglisemiden bahsedeceğim. Keyfi okumalar dilerim.

Yenidoğanlarda hipoglisemi, kandaki glukoz seviyesinin düşmesi, en sık karşılaşılan metabolik sorunlardan biridir. Doğum sonrası metabolik adaptasyon sürecinde yani dünyaya alışmaya çalışan yenidoğanın geçici glukoz düşüşleri fizyolojik olsa da, uzun süren veya tekrarlayan hipoglisemiler ciddi beyin hasarına yol açabilir. Bu nedenle özellikle riskli bebeklerin yakından izlenmesi büyük önem taşır. Ve yenidoğanı anneyle en kısa sürede buluşturmalı ve emzirme başlatılmalıdır.

🧬 Hipoglisemi Nedir?

Hipoglisemi, yenidoğanlarda genellikle plazma glukoz düzeyinin ilk 24 saatte <45 mg/dL, 48 saat sonrasında ise <60 mg/dL olması şeklinde tanımlanır. Ancak bu değerler, semptomların varlığına ve bebeğin risk faktörlerine göre değişebilir.

🔍 Fizyolojik Hipoglisemi: Sağlıklı bebeklerde doğumu izleyen ilk 2 saat içinde görülebilir ve genellikle beslenmeyle düzelir.

Patolojik Hipoglisemi: 48 saatten uzun süren, semptomlarla seyreden veya müdahaleye rağmen düzeltilemeyen hipoglisemilerdir.

⚠️ Kimler Risk Altındadır?

Yenidoğanda hipoglisemiye yol açabilecek birçok anne ve bebek kaynaklı neden vardır:

Anneye Ait Riskler:

  • Gestasyonel/Pregestasyonel diyabet
  • Preeklampsi, eklampsi
  • Gebelikte kullanılan bazı ilaçlar (ör. beta blokerler)

Bebeğe Ait Riskler:

  • Prematürite (<37 hafta)
  • SGA/LGA: Gebelik haftasına göre küçük ya da büyük doğmuş bebekler
  • Postmatürite (>42 hafta)
  • Enfeksiyon, hipotermi, doğumda asfiksi
  • Beslenme güçlüğü
  • Metabolik hastalıklar

🧠 Belirtileri Nelerdir?

Yenidoğanlar çoğu zaman hipoglisemiyi belirgin şekilde ifade etmezler. Bu yüzden belirtiler dikkatle izlenmelidir:

  • Letarji (aşırı uyku hali)
  • İrritabilite (huzursuzluk)
  • Titreme (“jitteriness”)
  • Zayıf emme
  • Takipne, apne
  • Konvülsiyonlar
  • Tiz sesle ağlama
  • Hipotoni (kas gevşekliği)
  • Solukluk veya siyanoz

🧪 Whipple Triadı: Hipoglisemi tanısında, düşük glukoz düzeyi + semptom + glukoz verilince semptomların düzelmesi üçlüsü kullanılır.

⏱️ Tanı ve İzlem

Riskli olamayan bebeklerde rutin olarak glikoz ölçümü yapılmaz. Yeterli emiyorsa ve emme de harhangi bir sorun yaşamıyorsa ölçüm yapmaya gerek duyulmaz. Yeterli beslenemediği tespit edilen bebeklerde ise riskli bebeklerdeki gibi glikoz ölçümü politikası izlenir.

Riskli bebeklerde ise glukoz ölçümü doğumdan sonraki ilk 30 dakikada yapılmalıdır. Sonrasında aşağıdaki gibi izlenmelidir:

  • 30. dakika: İlk ölçüm (beslenmeden sonra)
  • 2-3 saatte bir: Beslenme öncesi ölçümler
  • 12-24 saat: Tarama süresi; LGA bebeklerde 12 saatte, SGA/prematüre bebeklerde 24 saatte sonlandırılır

🧪 Kan şekeri takibinde güvenilirliği düşük olan glukometreler sınır değerde plazma glukozu ile teyit edilmelidir.

💉 Tedavi Nasıl Yapılır?

Tedavi, hipoglisemi şiddetine ve semptomlara göre değişir:

1. Beslenme ile Müdahale (Asemptomatik Bebek)

  • Anne sütü ile besleme ilk tercihtir.
  • Gerekirse formül mama desteği verilir.

2. IV Tedavi (Semptomatik veya Düşük Glukoz)

  • %10 dekstroz solüsyonu: 2 mL/kg mini bolus
  • Ardından 6–8 mg/kg/dk hızında dekstroz infüzyonu başlanır
  • Glukoz düzeyi >50 mg/dL’ye ulaşana kadar 2 mg/kg/dk artışlarla hız ayarlanır

🛡️ Önlenebilir mi?

Evet. Hipoglisemi büyük oranda önlenebilir bir durumdur. İşte alınabilecek önlemler:

  • Doğumdan sonraki ilk 30-60 dakika içinde besleme
  • Kolostrumun verilmesi
  • Riskli bebeklerin erken tanımlanması ve takibi

Kolostrum (ilk süt), az miktarda karbonhidrat içermesine rağmen yüksek yağ ve keton üretimi sayesinde bebek beynine alternatif enerji sağlar. Bu yönüyle sadece besleyici değil, aynı zamanda koruyucudur.

🧾 Sonuç

Yenidoğan hipoglisemisi, tanısı ve takibi kolay; ancak gecikildiğinde ciddi nörolojik sorunlara yol açabilen bir durumdur. Riskli bebeklerin izlenmesi, erken emzirme ve bilinçli yaklaşım, hem sağlık profesyonelleri hem de aileler için kritik önemdedir.

Bu yüzden emzirme teşvik edilmeli, kolostrumun ne olduğu ve faydaları anlatılmalı ve bebeğin en iyi şekilde fizyolojisi ve biyolojisine göre üretilmiş anne sütünü içmesi sağlanmalıdır.

Okuduğunuz için teşekkürler. Bir sonraki yazımda görüşmek dileğiyle sağlıcakla kalın.

Fatma Beyza Varlıklı

Marmara Üniversitesi Ebelik Bölümü

3. Sınıf Temsilcisi

Ebelik Departmanı Blog Yazarları Yöneticisi

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap