fbpx

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü- İNSAN HAKLARI VE BİLİNCİ

İnsan kavramı, ‘’Ruh ve bedenden ibaret varlık, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı.’’ olarak tanımlanmaktadır. İnsan hakları kavramı ise insanların hukuki, siyasi ve sosyal boyutta korunmasına, insanların daha özgür yaşamasına zemin hazırlamak amacıyla ortaya çıkmıştır. İnsan haklarının ortaya çıkış tarihi Sofistlere kadar dayanmaktadır. Hammurabi Kanunları, 1215 tarihli Magna Carta, 1776 tarihli Virginia İnsan Hakları Beyannamesi ve Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, 1789 tarihli Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi ve 1948 tarihli BM İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ile insan haklarını konu alan tarihsel gelişim devam etmiştir. Gelin biraz insan haklarını detaylandıralım. Biliyorsunuz ki insanın en temel hakkı vazgeçilmez ve dokunulmaz olan yaşama hakkıdır. İnsanın diğer haklarının temelinde de yaşama hakkı bulunmaktadır. Yaşama hakkı bulunmadan insan diğer haklarının hiçbirini kullanamayacaktır. Yaşama hakkı; önce insanın fiziksel-biyolojik varlığının sorunsuz şekilde sürdürebilmesi için gerekli olan bir sağlık ve bütünlük içinde doğması, sonra insanın varlığının moral-kültürel gelişim olanaklarına sahip olarak sürdürülebilmesi son olarak bu suretle fiziksek-biyolojik-psikolojik-moral-kültürel bütünlüğünü kazanmış insan varlığının aynı zamanda bir süje yani hukuksal bir kişi olarak toplum yararına dahi olsa, doğal sınırlamalar dışında yol edilmemesi olarak tanımlanmaktadır.  Yaşama hakkı aynı zamanda diğer haklar gibi daha sonra kişiden alınabilecek bir hak değildir. Şimdi de insanların yaşama hakkından sonra sahip oldukları diğer haklardan ve özgürlüklerden bahsedelim. Bir diğer temel hakkımız Barınma Hakkı’dır. Barınma Hakkı; güvenli, ödenebilir, ulaşılabilir, insani yaşam standartlarına uygun, deprem ve benzeri afetlere karşı dayanıklı ve aynı zamanda asgari yaşamsal (elektrik, su, doğalgaz, internet) hizmetleri de içeren temel bir insan hakkı olarak tanımlanabilir. İnsanlar, fikirlerini özgürce söyleyebilmeleri sebebiyle bir de Düşünce ve İfade Özgürlüğü Hakkı’na sahiptir. Düşünce ve İfade Özgürlüğü Hakkı; bir kimsenin ülke hudutlarıyla sınırlanmaksızın kişinin kendi tercih ettiği herhangi bir iletişim vasıtasıyla her türlü bilgi ve düşünceyi arama, edinme ve ulaştırma hürriyetine sahip olması olarak tanımlanmaktadır. Bir diğer temel insan hakkı ise Kanun Önünde Eşit Olma Hakkı’dır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 10’da şöyle der: Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasa tarafından eşit korunmaya hakkı vardır. Herkes, bu Bildirgeye aykırı herhangi bir ayrımcılığa ve ayrımcı kışkırtmalara karşı eşit korunma hakkına sahiptir. Bu hak, Genel Oy Hakkı’nı ve Seçme ve Seçilme Hakkını ’da beraberinde getirmiştir. Saydığımız bazı temel hakların uygulanabilirliği ve anlaşılabilmesi açısından Eğitim Hakkımızın da ne kadar önemli bir rol oynadığının farkındayız. Eğitim Hakkı, bireylerin öğrenme, öğretme, eğitim alma, kendisini geliştirme gibi yetkilere hukuksal olarak sahip olması ve bu yetkilerden istediği gibi yararlanmasına denir. Bu haklardan yararlanırken de hiçbir ayrım(din,dil,ırk…) gözetmemek gerekir. Sağlık Hakkı, Bilim ve Kültür Hakkı, Protesto Hakkı diğer haklarımızdan bazılarıdır. Bu kadar hakka sahibiz fakat bu hakları nasıl koruyacağız? En temelde insan haklarını korumak devletin asli görevidir. İnsan haklarının anayasa ile güvence altına alınmamış devletlerde ciddi problemler ortaya çıkabilmektedir. Tabii sadece devletin değil herkesin görevidir. Bu farkındalığın okullarda erkenden verilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Aile içerisinde ve okullarda insan haklarının önemini belirterek ve çocuklarda nasıl korunması gerektiğinin bilincini oluşturarak bu konuda daha duyarlı ve bilgili bir neslin yetişeceğini hepimiz görebiliriz. İnsan haklarına yönelik kuruluşlar hakların korunmasına yönelik bilincin oluşmasında bir diğer faktör. Tabii ki bunu bu kuruluşların sayısını arttırarak değil niteliklerini geliştirerek, her birinin daha aktif rol oynamasını sağlayarak başarabiliriz. Üniversitelerimizde insan hakları ile ilgili toplulukların kurulması ve tüm üniversitelerin bu konuda birlik ve dayanışma içerisinde çalışmalar yapması hakların korunması yolunda önemli bir adım olacaktır. İnsanların bilinçlenmesi için kitle iletişim araçlarının da bu konuda önemli bir rol oynadığını düşünüyorum.

Sonuç olarak insan hakları bugünümüzü ve yarınımızı daha sağlam temeller üzerinde kurabilmemiz için farkında olmamız ve sürekli göz önünde bulundurmamız gereken temel konulardan biridir. Bu hakları dayanışma içinde kullanmamız gerektiği unutulmamalıdır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 1’de de belirtildiği gibi ‘’Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.’’ Hepimizin isteği şudur ki: Tüm dünyada insanların özgürce fikirlerini belirtebildiği, insani yaşam standartlarına uygun yaşayabildiği; eğitim ve sağlık hakkı gibi temel hakları özgürce kullanabildiği bir düzen inşa etmek.

‘’Özgürlüğünden vazgeçen kimse, insanlıktan, hak ve görevlerinden vazgeçmiş demektir.’’       

                                                                                                                              Jean-Jacques Rousseau


BARIŞ BAYAR
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1.sınıf

Bu Yazıyı Paylaş
Yorum Yap